Sayfalar

18 Temmuz 2011 Pazartesi

Yenilenen şekli ile yabancıların çalışma izni kanunu

Yenilenen şekli ile yabancıların çalışma izni kanunu

GİRİŞ


Hukukumuzda Türk vatandaşı olmayan kişi olarak tanımlanan yabancıların ülkemizde çalışmaları, yabancıların iş gücü piyasasına girişlerini düzenleyen 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun kapsamında düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nce (YÇİKUY) yürütülmektedir.
Yabancı çalışma izinlerinin devlet eli ile düzenlenmesi, istenmeyen yabancıların Türkiye iş gücü piyasasına girişlerini engelleme ve yerel işçilere öncelik tanınmasını amaçlanmaktadır. Kural olarak, ihtiyaç duyulan işgücünün iç piyasadan karşılanamaması halinde yabancı isçilere çalışma izni verilmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ‘başvurulan iş için ülke içinde, dört haftalık süre içerisinde o işi yapacak aynı niteliğe sahip kişinin bulunması’ halinde başvuruyu reddedebilmektedir. Yabancıların çalışma izinlerin düzenlenmesi ile istenmeyen yabancıların iş gücü piyasasına girmelerinin engellenmesi kadar, ülkemizde ihtiyaç duyulan vasıflı yabancı personelin istihdamının sağlanabilmesi yönünde bazı süreçsel engellerin kontrollü olarak kaldırılmasında büyük önem taşımaktadır. Bu yönde özellikle 2010 yılında yapılan düzenlemeler sayesinde yabancıların Çalışma izinlerinde sistemsel ve prosedürel kolaylık arz eden değişikliklere gidilmiştir.
Bu değişiklikler, 05.02.2010 tarih, 27484 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5951 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 4817 sayılı kanunda yapılan değişiklikler, Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde 21.01.2010 tarih, 27469 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelik değişikliği ve son olarak 28 Nisan 2011 tarih ve 27918 sayılı Resmî Gazetede de yayınlanan yönetmelik değişikliği ile sağlanmıştır.
Mevzuatta yapılan değişiklikler genel olarak işveren lehinde düzenlenmiş ve yabancı çalışma izinleri başvurularında kolaylaştırmaya gidilmiştir. Çalışma İzni başvuru süresinin kısaltılması, başvuruların elektronik ortamdan alınmaya başlaması, değerlendirme kıstaslarının basitleştirilmesi gibi yenilikler yabancıların Türkiye de çalışma izinlerinin denetlenmesinde reform değerinde yeniliklere neden olmuştur.
Bu yazının amacı çalışma izinleri mevzuatında süregelen yukarıda bahsedilen reformun kilit noktalarının altını çizmektir.


BAŞVURU SÜRELERİNİN KISALTILMASI VE BAŞVURULARIN ELEKTRONİK ORTAMDA YAPILMASI

Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 4817 sayılı kanunun 12. Maddesinde yer alan, Bakanlığın başvuruları en geç doksan gün içinde cevaplandırması fıkrası değiştirilmiş ve bu süre 30 güne indirilmiştir. Yapılan bu düzenleme, yabancıların çalışma izni mevzuatındaki prosedürlerin azaltılmasına yönelik değişiklikler ile paralel olarak ortaya çıkmaktadır. Bu yönde Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde yapılan en önemli değişikliklerden biriside başvuruların elektronik ortam aracılığı ile alınmaya başlaması yönünde yapılan değişikliktir. Bu bağlamda “Kanun kapsamında Bakanlığa yapılacak başvuruların elektronik ortamda yapılması ve kâğıt ortamında imzalanarak Yönetmelik ekinde belirlenen diğer belgelerle birlikte Bakanlığa ulaştırılması gerekmektedir.” AB uyum süreci çerçevesinde yabancıların çalışmasına ilişkin Türk Mevzuatının Avrupa Birliği müktesebatı ile uyumlaştırılması kapsamında YOİKK teknik komiteler tarafından oluşturulan Yabancıların çalışma izinleri Otomasyon projesi oluşturulmuş ve bu yönde çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı 2 Ağustos 2010 tarihinden itibaren başvuruları sadece elektronik ortamda almaya başlamıştır. Sistemsel olarak yabancıların çalışma izni edinmelerini kolaylaştıran projede, işverenler, e-devlet portalından yararlanarak Yabancıların Çalışma İzinleri Otomasyon sistemine giriş yapabilmekte ve istenilen bilgi ve belgeleri herhangi bir karmaşaya maruz kalmadan sisteme elektronik ortamda tarama yaparak yükleyebilmektedirler. Diğer taraftan yeni düzenlemelere göre ‘Başvuru için istenilen belgelerin yapılan elektronik başvuruyu takip eden altı işgünü içinde Bakanlığa ulaştırılması’ gerekmektedir. Aynı şekilde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, yurtdışı başvurularını da elektronik ortamda almaya başlamıştır. Bu yönde yapılan değişiklikler ile Türkiye’de çalışmak isteyen yabancılar Türkiye Cumhuriyeti temsilciliklerine elektronik ortamda başvurabilecekler ve Türkiye’deki işverenleri ise yabancının temsilciliğe başvuru tarihini takip eden on işgünü içinde yine elektronik ortamda başvuru tamamlayıp ve istenilen belgeleri bakanlığa ulaştıracaklardır.

“ÖN İZİN”

4817 sayılı kanun kapsamında yapılan önemli yeniliklerinden birisi kanuna eklenen “ön izin” uygulamasıdır ki 4817 sayılı kanunun 12. Maddesine yapılan ekleme ile “Mesleki hizmetler kapsamında çalışacak yabancılara akademik ve mesleki yeterlilik ile ilgili işlemleri tamamlanıncaya kadar, ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla bir yılı geçmemek üzere ön izin verilebilir.” Bu hüküm gereği yabancıların çalışma izinlerini düzenleyen 4817 sayılı kanunun 12. Maddesine yapılan ekleme ile açıkça; akademik ve mesleki yeterlilik gerektiren mesleklerde yabancılar, akademik ve mesleki yeterliliklerinin belirlenmesine kadar, bir yılı geçmemek üzere, ön izinle Türkiye’de çalışabilmektedirler. Bu yönde yapılan değişiklikler ile mesleki ve akademik yeterliliklerinin tespiti gerçekleştirilmeksizin, yabancı çalışanlara sağlanan haklar, özellikle Mimar ve Mühendis meslek odalarının eleştirilerine maruz kalmıştır. Yapılan eleştiriler, yeni düzenlemenin Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Kanun Önünde Eşitlik” ve Uluslararası Hukukta Karşılıklılık ilkeleriyle bağdaşmamasından” kaynaklanmaktadır. Diğer taraftan Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik kapsamında her ne kadar “Akademik Yeterlilik” ibaresi açıklanmış olsa dahi, Mesleki Yeterlilik kavramının tanımının esas olarak verilmemesi, bu yönde çelişkileri de beraberinde getirebilmektedir. Bilindiği üzere yabancı çalışanların mesleki yeterliliğinin araştırılması suretiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca birçok kamu kuruluşundan görüşler alınarak çalışma izni başvuruları değerlendirilmektedir. Son düzenleme ile 12. Maddede yapılan değişiklik sayesinde yabancı çalışanların mesleki yeterliliğinin değerlendirilmesinde diğer kurum ve kuruluşlardan alınan görüşlere sınırlama getirilmiştir. Yapılan değişiklik ile “Mesleki eğitim alanı dışında istihdam edilecek yabancı uyruklu personel için bu Kanunda belirtilen görüşler alınmaz. Bu kişiler, akademik ve mesleki yeterlilik ile lisans talep ve yeterlilik uygulamasına tabi değildir.” Dolayısıyla mesleki yeterlilik alanı dışında istihdam edilen yabancılar için yapılan başvurularda değerlendirme süresi kısaltılmıştır.

ÇALIŞMA İZNİ BAŞVURUSUNDA, BAŞVURU SAHİBİ İŞYERLERİNİN VE YABANCILARIN KARŞILAMASI ZORUNLU OLAN KISTASLAR YENİDEN BELİRLENDİ

Son düzenlemeler kapsamında çalışma izni başvurularının değerlendirilmesinde aranılacak kıstaslar özellikle üç ana alanda yeniden belirlenmiştir. Değerlendirme kıstaslarının ilki yabancı personel istihdamı gerçekleştirecek kuruluşların T.C. vatandaşları çalıştırmalarına ilişkin kotadır. Her şeyden önce “Çalışma izni talep edilen işyerinde en az beş T.C. vatandaşının istihdamı zorunludur”. Bunun yanında işyerlerinde birden fazla yabancı çalıştıracak işverenler için ‘çalışma izni verilen ilk yabancıdan sonraki her bir yabancı için ayrı ayrı beş T.C. vatandaşı istihdamı’ şartı aranmaktadır. Bu maddenin istisnası olarak 20 Nisan 2011 itibariyle Eğlence sektörünün ve turizm-animasyon organizasyon firmalarının uzmanlık ve ustalık gerektiren işlerinde istihdam edilecek yabancılar için en az 10 T.C. vatandaşı çalıştırılması halinde her bir yabancı için ayrı ayrı beş T.C. vatandaşı istihdamına ilişkin kota ayrıca uygulanmayacaktır. Diğer yandan yabancının; Türkiye’nin taraf olduğu ikili ya da çok taraflı sözleşmelerde hüküm bulunan haller ile kamu kurum ve kuruluşlarınca sözleşme veya ihale usulleriyle mal ve hizmet alımı işlerinde çalıştırılması durumunda veya ileri teknoloji gerektiren işlerde veya aynı vasıflarda Türk uzmanın bulunmadığı hallerde Genel Müdürlük Makamınca verilecek onay üzerine  en az 5 T.C personel çalıştırılması kotası uygulanmamaktadır. Eğitim sektöründe ve ev hizmetlerinde çalıştırılacak yabancılarda da kota uygulamasına gidilmemiştir.
Başvurunun değerlendirilmesinde ikinci önemli kıstas ise, işyerlerinin sahip olmaları gereken minimum ödenmiş sermaye ile ilgilidir. Bu noktada yabancı istihdamı talep eden işyerlerinin ödenmiş sermayesinin en az 100.000 TL veya brüt satışlarının en az 800.000 TL veya son yıl ihracat tutarının en az 250.000 ABD Doları olması gerekmektedir.
Dernek ve vakıflarda istihdamı öngörülen yabancıların durumlarının değerlendirilmesinde ise yukarıda belirtilen sermayeye ilişkin kıstas uygulanmamaktadır. Bunun yanı sıra izin isteyen şirket ortağı yabancının, 40.000 TL’den az olmamak üzere sermaye payının en az yüzde 20 olması zorunludur.
Değerlendirme kıstaslarını belirleyen üçüncü önemli faktör ise yabancı personelin hak etmesi öngörülen minimum aylık ücret ile ilgilidir. Yeni düzenlemeye göre;

“İşveren tarafından yabancıya ödeneceği beyan edilen aylık ücret miktarının yabancının görev ve yetkinliği ile bağdaşır seviyede olması zorunludur. Buna göre, başvuru tarihi itibariyle yürürlükte bulunan asgari ücret tutarı dikkate alınmak suretiyle yabancıya ödenecek ücretin en az;
a. Üst düzey yöneticiler, pilotlar ve ön izin talebinde bulunan mühendis ve mimarlar için asgari ücretin 6,5 katı,
b. Birim veya şube müdürleri ile mühendis ve mimarlar için asgari ücretin 4 katı,
c. Uzmanlık ve ustalık gerektiren işlerde çalışacaklar, öğretmenler ile psikolog, fizyoterapist, masör, masöz, müzisyen, sahne sanatçısı, akrobat ve benzeri unvanlarda çalışacak yabancılar asgari ücretin 3 katı,
d. Ev hizmetleri ile diğer mesleklerde ( Satış elemanı, pazarlama-ihracat görevlisi gibi görevler ) çalışacak yabancılar için asgari ücretin 1,5 katı olması gerekmektedir.”

SONUÇ

Ülkemizde yabancıların işgücü piyasasına girişlerinin düzenlenmesi ihtiyaç duyulan vasıflı yabancı personelin çalıştırılabilmesi, kaçak yabancı çalışanların ve bu yönde oluşabilecek bir uluslararası göçün önlenebilmesi, ucuz yabancı işçi çalıştırılmasının engellenmesi gibi önemli amaçlara hizmet etmektedir. Son yıllarda yabancıların çalışma izinlerini düzenleyen 4817 sayılı kanunda yapılan değişiklikler ile yabancıların çalışma izinleri yeni bir boyut almış ve işverenlerin kanuna uygun olarak vasıflı yabancı personelden yaralanabilme hakları önündeki prosedürsel engeller azaltılmıştır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve işveren arasındaki iletişimi elektronik ortamda ve e-posta aracılığı ile hızlandıran sistemsel reform basit kullanım şekli ile de yabancı çalışma izinleri prosedürünü kolaylaştırmaktadır. Diğer yandan yeni düzenlemeler ile çalışma izni başvuru sürelerinin doksan günden otuz güne indirilmesi, mesleki yeterlilik ve akademik yeterlilik gibi uzun prosedüre ait engellerin ön izin uygulaması ile aşılmaya çalışması, ülkemizde süregelen ulusal ve uluslar arası projelerin vasıflı personel kullanılarak verimlilikle devam ettirilmesi yönünde teşvikler sağlayabilmektedir.

S. Sözer Çizmeci,

Avrupa Hukuku Uzmanı


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder