Sayfalar

24 Şubat 2016 Çarşamba

Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisine ilişkin duyuru

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

BASIN AÇIKLAMASI

5510 sayılı Kanunun 6 ncı maddesine 6663 sayılı Kanunla 29/2/2016 tarihinden geçerli olmak üzere eklenen (n) bendi ile (4/a) SSK, (4/b) Bağ-Kur ve (4/c) Emekli Sandığı kapsamında emekli ve yaşlılık aylığı alıp vergi mükellefi, şirket ortağı ve esnaf olarak kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmaya devam edenlerin aylıklarından yapılan % 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesintisi kaldırılmıştır.

Diğer taraftan, (4/a) kapsamında yaşlılık aylığı alıp özel sektör işyerlerinde aylığını kestirmeden (4/a) kapsamında çalışmaya devam edenler ile (4/b) ve (4/c) kapsamında emekli ve yaşlılık aylığı alıp (4/a) kapsamında çalışanların işverenleri sigortalılara ödedikleri ücretten sosyal güvenlik destek primi keserek Kuruma aylık prim ve hizmet belgesi bildirmeye devam etmektedir.

(4/a) kapsamındaki sosyal güvenlik destek primi emekli ve yaşlılık aylıklarından kesilmemekte olup işverenler sigortalıya ödediği ücret üzerinden % 7,5 oranında kesinti yapmakta % 24,5 oranını da kendileri ilave ederek “2- Sosyal güvenlik destek primi” belge türü ile Kuruma bildirmekte, bu sürelerde sigortalılara iş kazası ve meslek hastalığı sigortası yönünden yardımlar yapılmaktadır.

Kamuoyuna önemle duyurulur

Tarih:

 

 

23 Şubat 2016 Salı

İş kazası bildiriminde hafta sonuna dikkat!

 

İş kazası bildiriminde hafta sonuna dikkat!

                 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışan sigortalıların iş kazası geçirmeleri hâlinde işverenleri tarafından kazanın olduğu yerdeki yetkili kolluk kuvvetlerine derhâl, Kuruma en geç kazadan sonraki üç iş günü içinde bildirimin yapılması gerektiği belirtilmektedir. Peki bildirimi nasıl yapıyoruz. 3 günlük süre ne zaman başlıyor. Bu yazımda bunlara değineceğim.

                İş kazası olarak nitelendirdiğimiz olay vukuu bulduktan sonra 3 işgünü içerisinde https://uyg.sgk.gov.tr/IsvBildirimFormu/welcome.do adresinden işveren ya da vekilinin bildirimde bulunması gerekmektedir. Bu bildirim ilk paragrafta belirttiğim üzere iş günü olarak 3 gündür. Yani dikkat edilmesi gereken cumartesi, Pazar, genel tatil ve ulusal bayram gibi günlerde bildirim süresinin işlemeyeceğidir.

                Örneklerle anlatırsam daha akılda kalıcı olacaktır.

               Örnek 1 : 01.02.2016 tarihinde iş kazası geçirmiş biri için son bildirimde bulunulacak tarih : 04.02.2016 tarihi olacaktır.

               Örnek 2 : 12.02.2016 tarihinde iş kazası geçirmiş biri için son bildirimde bulunulacak tarih : 17.02.2016 tarihi olacaktır.

               Örnek 3 : 18.05.2016 tarihinde iş kazası geçirmiş biri için son bildirimde bulunulacak tarih : 24.05.2016 tarihi olacaktır.

                Cezai yaptırımı var mıdır?

                6331 Sayılı İş Sağlığı İş Güvenliği Kanununa göre 2016 yılı için süresi içerisinde bildirim yapılmamasının cezai yaptırımı 2.603 tl’dir.

 

Torba yasayla doğum izni

Torba yasayla doğum izni 

Hükümet Programında ve 2016 Yılı Eylem Planında yer alan hususlardan gerçekleştirilmesi öngörülen bazı konuların hayata geçirilmesine başlandı. Bu amaçla Gelir vergisi kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair kanun tasarısını Başbakan Ahmet Davutoğlu imzası ile Ocak ayında meclise sunulmuştu geçen hafta meclisteki yoğun çalışmalar sonucu tasarının tamamı kabul edilerek yasallaştı.

Kabul edilen yasa ile Gelir Vergisi Kanunu, Devlet Memurları Kanunu, Harçlar Kanunu, Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu, Uzman Erbaş Kanunu, Uzman Jandarma Kanunu gibi birçok kanunda değişiklik yapıldığı 6663 sayılı kanun 10.02.2016 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yasa ile neler değişeceğini yasada kadın çalışanları ilgilendiren doğum izni ile ilgili bölümleri aşağıda bulabilirsiniz.

Bilindiği üzere Bu kanunla kadın işçilere yeni doğum sonrası izni hakkı ve doğum sonrası izin ödeneği getirilmiştir. Buna göre doğum öncesi ve doğum sonrası verilen 8 haftalık (çoğul gebelikte doğum öncesi 10 hafta) izinlere ek olarak aşağıdaki izinler verilir.

Söz konusu düzenlemeler 10.02.2016 tarihi itibarı ile yürürlüğe girmiştir. Bu sebeple 10.02.2016 tarihinden sonraki aşağıdaki şartları sağlayarak talep eden işçilere söz konusu izin ve ödenekler uygulanacaktır.

Söz konusu düzenlemeye göre;

1- 4857 sayılı Kanunun13. Maddesine eklenen düzenlemeye göre;

4857 sayılı kanunun 74 üncü maddesinde öngörülen izinlerin bitiminden sonra mecburi ilköğretim çağının başladığı tarihi takip eden aybaşına kadar bu maddeye göre ebeveynlerden biri kısmi süreli çalışma talebinde bulunabilir. Bu talep işveren tarafından karşılanır ve geçerli fesih nedeni sayılmaz.

2- 4857 sayılı Kanunu 74. Maddenin 5. Fıkrasında eklenen düzenlemeye göre;

“Birinci fıkra uyarınca kullanılan doğum sonrası analık hali izninin bitiminden itibaren çocuğunun bakımı ve yetiştirilmesi amacıyla ve çocuğun hayatta olması kaydıyla

Kadın işçi;

Birinci doğumda altmış gün,
İkinci doğumda yüz yirmi gün,
Sonraki doğumlarda ise yüz seksen gün,
Çocuğun engelli doğması halinde bu süre üç yüz altmış gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin verilir. Çoğul doğum halinde bu sürelere otuzar gün eklenir.
Bu izinlerden yararlanılan süre içerisinde süt iznine ilişkin hükümler uygulanmaz.
Doğum esnasında ve sonrasında kadın işçinin ölmesi halinde bu izinler baba tarafından kullanılacaktır.

3- 4447 sayılı Kanunun Ek-5. Maddesine göre;

Ödenek; İşçiye, 4857 sayılı Kanunun 74 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca haftalık çalışma süresinin yarısı kadar verilen ücretsiz izin süresince doğum sonrası yarım çalışma ödeneği ödenir.

Ödenek Kurumu: Ödenek İş-Kur tarafından ödenecektir.

Ödenek süresi, 4857 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinde belirtilen haftalık çalışma süresinin yarısı kadardır. Yani 45 saatlik çalışmada 22,5 saattir.

Ödeme Zamanı: çalışılan aya ait aylık prim ve hizmet belgesinin ilişkin olduğu aydan sonraki ikinci ay içinde Fondan aylık olarak ödenir.

Ödenek miktarı: doğum sonrası yarım çalışma ödeneğinin günlük miktarı, günlük asgari ücretin brüt tutarı kadardır.

Ödenek şartları: Ödenekten yararlanılabilmesi için;

3.1- işçinin adına doğum tarihinden önceki son üç yılda en az 600 gün işsizlik sigortası primi bildirilmiş olması,

3.2 - 4857 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinde belirtilen haftalık çalışma süresinin yarısı kadar fiilen çalışılması,

3.3- Doğum sonrası analık hali izninin bittiği tarihten itibaren 30 gün içinde İŞ-Kur’a doğum sonrası yarım çalışma belgesi ile başvuruda bulunulması gerekir.

Ödeme Şekli: Mücbir sebepler dışında, başvuruda gecikilen süre doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma ödeneği almaya hak kazanılan toplam süreden düşülerek ödeme yapılır. Bu ödemeler damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz.

Yarım ödenekte sigorta: Sigortalılar için, 5510 sayılı Kanunun 82'nci maddesinde belirtilen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden aynı Kanunun 81'inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (f) bentleri uyarınca toplam %32,5 oranında sigorta primleri işçi ve işveren payları doğum sonrası yarım çalışma ödeneği ödenen gün sayısı kadar Fondan Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenir.

 Nevzat Erdağ - Kanalahaber | 23.02.2016

Çalışanlar cenaze gideri ve ölüm yardımı hakkında bunları bilmeli

Çalışanlar cenaze gideri ve ölüm yardımı hakkında bunları bilmeli

Ölüm halinde uygulama ve hakların ortaya konması bakımından cenaze işlemleri ile ölüm yardımını ayrı ele almak gerekiyor. Zira cenaze giderleri ayrı, ölüm yardımı yine ayrı bir hak oluyor.  

Memurların Genel Sağlık Sigortası kapsamına alındığı 15.01.2010 tarihinden önce tedavi yardımı ve cenaze giderleri bakımından tüm giderler memurların görev yaptıkları kamu kurumları tarafından karşılanmaktaydı.

15.01.2010 tarihinden itibaren sağlık yardımından istifade yönünden kamu personeli de Genel Sağlık Sigortası kapsamına alınmıştı.

Konuyla yakından ilintili olan sağlık yardımından yararlanma açısından bu durum böyle olsa bile kamu personelinin ölümü halinde, cenazenin başka yere nakil işlemleri de dahil cenaze giderlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 210 uncu maddesi hükümleri çerçevesinde, kamu personelinin kurumu tarafından ödenmesi uygulaması devam ediyor.

Yurt içinde ölüm halinde

Devlet memurlarının yurt içinde ölümleri halinde cenaze giderleri (cenazenin başka yere nakli dahil) kurumlarınca ödenmesi gerekiyor.

Cenaze giderleri ölüm olayının meydana geldiği yerde, ölünün gömülmesi ile ilgili olarak yapılan masrafları içermekte, buna karşın cenazeye ilişkin çelenk, törene ait taşıt giderleri ve benzeri tören harcamalarını kapsamıyor.

Yurt dışında ölüm halinde

Ayrıca yurtdışında ölüm halinde memurun aile bireylerinin de cenaze nakillerinin kurumlarınca gerçekleştirilebiliyor.   

Örneğin yurt dışında sürekli veya geçici görevle bulunan veya yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak veya staj yapmak veya tedavi görmek üzere yurt dışına gönderilmiş olan Devlet memurlarından ölenlerle, sürekli görevle yurt dışında bulunanların eş ve bakmakla yükümlü oldukları ana, baba ve aile yardımı ödeneğine müstehak çocuklarından ölenlerin cenazelerinin yurda getirilmesi için zorunlu giderlerin kurumlarınca ödenmesi gerekiyor.

Cenazelerin yurda getirilmesi hizmeti yurt dışında ölenlerden cenazeleri yurda getirilecek olanların cenazelerinin yurda getirilmesi için yapılacak zorunlu giderleri, ölünün tahniti ve yurtta gömüleceği yere kadar normal ve zorunlu nakil giderlerini kapsar. Mamafih bunların ödenebilmesi için bu giderlere ait belgelerin mahalli rayice uygunluğunun yetkili misyon şefliğince onaylanması gerekiyor.

Cenazeyi hastane kaldırmışsa

Cenaze, kişinin hastalığında tedavi edilmekte olduğu sağlık kurumunca kaldırılmış ise bu durumunda memurun mensup olduğu kurumun cenazeyi kaldıran kuruma  cenaze masrafını ödemesi icap ediyor.

Cenazeyi yakınları kaldırmışsa

Cenaze ölenin ailesi veya yakınları tarafından, defnedilmiş ise, bunların yaptıkları giderler de, gösterecekleri belgelere dayanılarak kendilerine ödenmesi gerekiyor.

Bir memurun, öldüğü yerden başka bir yere nakli ailesince istenildiği takdirde, gömüleceği yerdeki cenaze masrafı ile "Umumi Hıfzıssıhha Kanunu" hükümlerine göre mahallinde tahnit yapmak (Cenazeyi bozulmamsı için ilaçlama) yapmak imkânı varsa yapılacak tahnit gideri ve zorunlu nakil ücreti, belediyece onaylanan fatura üzerinden ödenmesi gerekiyor.

Devlet memurlarından ölenlerin cenazesi yurda getirildiğinde bunlar için yurtta yapılacak cenaze giderlerinin de gömülme işleminin yapılacağı mahal itibariyle ödenmesi icap ediyor.

Ölüm yardımı

Devlet Memurları Kanunun 208 inci maddesine göre memur veya aile bireylerinden biri vefat ettiğinde ödenmesi gereken bir diğer sosyal hak da ölüm yardımı.

Devlet memurlarından memur olmayan eşi veya aile yardımı ödeneğine müstehak çocuğu ölenlere ek gösterge dahil en yüksek Devlet memuru aylığı (Yani bugün için 9500 x 0,088817=843,76 TL) tutarında,

Memurun kendisinin ölümü halinde sağlığında bildirim ile gösterdiği kimseye, eğer beyanname vermemiş ise eşine ve çocuklarına, bunlar yoksa ana ve babasına, bunlar da yoksa kardeşlerine en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) iki katı tutarında (Bugün için 1687,52 TL) ölüm yardımı ödeneği verilmesi gerekiyor.

Ölüm yardımı ödeneğinin, hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ve ödeme emri aranmaksızın saymanlarca derhal ödenmesi gerekmektedir. Bahse konu yardımın borç için haczinin mümkün olmadığını da vurgulayalım.  

Memur emeklilerinin ölüm yardımı

Görevleri sona erip 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununa göre T.C. Emekli Sandığı emeklisi olanların ölüm yardımı hakları daha farklı oluyor.  

Memur emeklilerinin yani T.C.Emekli Sandığı emeklilerinin emekli, adi malûllük veya vazife malûllüğü aylığı alanların ölümü halinde, sağlığında beyanname ile gösterdiği kimseye, eğer beyanname vermemiş ise ailesine, almakta olduğu emekli aylığının (Harp malûllüğü zammı hariç) bir aylık tutarı yardım olarak ve tediye emri beklenmeksizin ödenmesi gerekiyor.

Bu yardım en yüksek devlet memuru aylığının iki katından az olamayacağından 2016 yılı Ocak - Haziran ayları arası için 1.687,52 TL’den az olamayacaktır.

Örneğin emekli aylığı alt sınırdan olanlar için yani halen 1618,19 TL emekli aylığı alanlar için 1687,52 TL olacak olan ölüm yardımı sözgelimi 1900 TL emekli aylığı alan bir diğer Emekli Sandığı emeklisi için 1900 TL olacaktır.

Milletvekillerinin ölüm ödeneği

Halen görevdeki milletvekilleri için ölüm yardımı ödeneği en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) on iki katı tutarında (Halen 10125,14 TL), vekil konumunda değil iken ölen vekiller için ise en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) altı katı tutarında (Halen 5062,57 TL) bulunuyor.

SSK ve Bağ-Kurluların cenaze yardımı

5510 sayılı Kanunun 37 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereği, SGK Yönetim Kurulunca alınan 25/12/2009 tarihli ve 2009/407 sayılı karar ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 20 nci ve 37 nci maddeleri uyarınca verilecek cenaze ödeneği miktarının, 2010 yılından başlamak üzere bundan böyle her yıl bir önceki yıl için Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) değişim oranında artırılmasına bu şekilde hesaplanarak bulunacak rakamlardaki kuruşların liraya iblâğ edilmesine ve konunun Bakan onayıyla yürürlüğe girmesine karar verilmişti.

Bu durumda SSK ve Bağ-Kur sigortalılarının cenaze ödeneği hakları aşağıdaki biçimde ortaya çıkmıştır.

YILLAR İTİBARİYLE SSK VE BAĞ-KURLULARIN CENAZE ÖDENEĞİ HAKLARI

2009

2010

2011

2012

2013

2014

2015

2016

289 TL

308 TL

328 TL

363 TL

386 TL

415 TL

449 TL

489 TL

İlk defa kamu görevlisi yani 4/1-c sigortalılığına girişleri 15.10.2008 ve sonrasında olanların cenaze yardımları da bu kapsamda değerlendirilebilir ise de bu kapsamda iken ölenlerin hak sahiplerine görev yaptıkları kendi kurumları tarafından ilgili mevzuat gereği ölüm yardımı hariç cenaze gideri, cenaze nakil gideri ödeneği veya bu mahiyette bir ödemenin yapılması halinde, ayrıca SGK tarafından cenaze ödeneği ödenmez.

Ali Tezel | 23.02.2016

19 Şubat 2016 Cuma

SGK'nın SAĞLADIĞI ÖDENEKLER

Birçok hak sahibi -bilmediği için- aşağıda belirtilen ödeneklerden faydalanmamaktadır. Esasında ilgili şartların sağlaması halinde aşağıda belirtilen hakları vardır.

 

CENAZE ÖDENEĞİ; Sosyal Güvenlik Kurumu emekli iken ya da sigortalı iken vefat edenlerin hak sahiplerine gerekli şartların sağlanması halinde cenaze yardımı ödemesi yapmaktadır. Ölüm tarihinden önce en az 360 gün SGK primi olanların, Eşine, eşi hayatta değilse çocuklarına, çocuklar da yoksa anne ya da babasına, yoksa kardeşlerine ödenir. Bu yardım 2016 yılı itibariyle 489 TL’dir. Zaman aşımı hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıldır.

EMZİRME ÖDENEĞİ; Sigortalı kadın çalışanın doğum yapması ya da sigortalı çalışan erkeğin sigortalı olmayan karısının doğum yapması halinde ilgili koşulları sağlayan her çalışan emzirme ödeneği almaya hak kazanır. Bu ödenek her bir çocuk için bir defa alınabilir. 2016 yılı için 122 TL’dir. Bu ödeneğe hak kazanmak için doğum tarihinden önceki bir yıl içerisinde en az 120 gün prim ödemesi yeterlidir.

EVLENME ÖDENEĞİ; Evlenmeleri nedeniyle, gelir veya aylıklarının kesilmesi gereken kız çocuklarına evlenmeleri ve talepte bulunmaları halinde almakta oldukları aylık veya gelirlerinin iki yıllık tutarı bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak peşin ödenir. Evlenme ödeneği alan hak sahibinin aylığının kesildiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde yeniden hak sahibi olması halinde, iki yıllık sürenin sonuna kadar gelir veya aylık bağlanmaz.

Bu bilginin tanıdıklarınızla veya çalışanlarınızla paylaşılmasının faydalı olacağını düşünüyoruz

 

18 Şubat 2016 Perşembe

SGK işten çıkış kodları ve kıdem tazminatı, ihbar süreleri, tazminatı

SGK işten çıkış kodları ve kıdem tazminatı, ihbar süreleri, tazminatı işsizlik ödeneği ve maaşı

İşverenler, işten çıkış işlemlerini gerçekleştirirken SGK İşten Ayrılış Bildirgesi ekranındaki SGK çıkış kodlarından birini seçmek zorundadırlar. Çıkış kodu, personelin kıdem tazminatı, ihbar süresi ya da ihbar tazminatı gibi hak edişleri hakkında fikir vermektedir. Ayrıca personelin çıkış nedenine göre işsizlik ödeneği alıp alamayacağının ilgili Kurumca belirlenebilmesi için de dikkate alınan şey yine işten çıkış kodları olacaktır.

SGK İşten Çıkış Kodlarına Göre İşçi Hak edişlerini gösteren tabloda hangi çıkış kodunda kıdem tazminatına hak kazanılır, hangi çıkış kodunda ihbar süreleri vardır, hangi çıkış kodunda personel/işçi işsizlik ödeneği hak kazanır konusunda pratik bilgi sağlamak açısından sizlere sunulmuştur.

17 Şubat 2016 Çarşamba

100 TL İşverenlere verilecek asgari ücret desteğine ilişkin soru ve cevaplar

100 TL İşverenlere verilecek asgari ücret desteğine ilişkin soru ve cevaplar

1- Asgari ücret desteğinden faydalanabilecek işverenler kimlerdir?

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında haklarında uzun vadeli sigorta kolları hükümleri uygulanan sigortalıları çalıştıran özel sektör işyeri işverenleri ile 5018 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı cetvelde sayılan kamu idarelerine ait kadro ve pozisyonlarda 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında haklarında uzun vadeli sigorta kolları hükümleri uygulanan sigortalıları çalıştıran işverenler hariç olmak üzere diğer kamu işyeri işverenleri de destekten yararlanacaktır.

2- Asgari ücret desteğinden işyerinde çalıştırılan bütün sigortalılardan dolayı faydalanmak mümkün müdür?

Hayır. Asgari ücret desteğinden yalnızca uzun vadeli sigorta kollarına (malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası) tabi olarak çalıştırılan sigortalılar için yararlanmak mümkündür.

3- Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgeleri bakımından hangi belge türlerinden bildirilen sigortalıların asgari ücret desteğinden yararlanma imkanı bulunmaktadır?

Asgari ücret desteğinden yalnızca uzun vadeli sigorta kollarına (malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası) tabi olan sigortalılar için Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinden dolayı yararlanılması mümkün bulunmaktır. Bu bakımdan dikkate alınacak belge türleri 1, 4, 5, 6, 13, 14, 20, 24, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36 ve 37 nolu belge türleri olup bu belge türlerinden bildirilen sigortalılar bakımından anılan madde hükmünde yer verilen destek unsurundan yararlanılma imkanı bulunmaktadır.

4- Asgari ücret desteği sürekli verilecek bir destek uygulaması mıdır?

Asgari ücret desteği, haklarında uzun vadeli sigorta kolları hükümleri uygulanan sigortalılardan dolayı kapsamda bulunan işverenlerimize 2016/Ocak ila 2016/Aralık aylarına münhasır olmak üzere verilecek sürekli olmayan süreli bir destektir.

5- İşyerinin tescil tarihinin destekten yararlanılacak prim ödeme gün sayısının hesaplanması bakımından bir önemi var mı?

Evet. Destekten yararlanılacak prim ödeme gün sayısının hesaplanmasında işyerinin 01/01/2016 tarihinden önce tescil edilmiş olup olmadığına göre farklılık bulunmaktadır.

–  01/01/2016 tarihinden önce tescil edilmiş olan işyerlerinde;

2015 yılının aynı ayına ilişkin Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde uzun vadeli sigorta kollarına tabi olup prime esas günlük kazancı 85 TL (Aylık 2.550. TL) ve altında bildirilen sigortalıların toplam prim ödeme gün sayısını geçmemek üzere, 2016 yılında cari aya ilişkin verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde uzun vadeli sigorta kollarından bildirilen sigortalıların toplam prim ödeme gün sayısı asgari ücret desteğinden yararlanılacak prim ödeme gün sayısı olarak dikkate alınacaktır.

–  2016 yılı içinde ilk defa tescil edilen işyerlerinde;

2016 yılı içinde ilk defa tescil edilen işyerlerinde uzun vadeli sigorta kollarına tabi olup prime esas kazanç alt sınırı ve üst sınırları arasında bildirilen tüm sigortalıların toplam prim ödeme gün sayısı asgari ücret desteğinden yararlanılacak prim ödeme gün sayısı olarak dikkate alınacaktır.

6- Asgari ücret desteğinden yararlanılabilecek tutar ne kadardır?

Destekten yararlanılabilecek prim ödeme gün sayısının günlük 3,33 TL ile çarpımı sonucu bulunacak rakam asgari ücret desteğinden yararlanılabilecek tutar olacaktır.

7- Asgari ücret desteğinden yararlanmak için başvuru şartı bulunmakta mıdır? Asgari ücret desteğinden yararlanmak için herhangi bir başvurma şartı bulunmamaktadır.

8- Asgari ücret desteği ile sağlanan indirim işverenlerin cari ay sigorta prim borçlarına mı mahsup edilecektir?

Hayır. Asgari ücret desteğiyle sağlanacak indirim tutarı, takip eden ay/aylardan doğan sigorta prim borçlarına mahsup edilecektir. Örneğin Ocak ayı prim ve hizmet belgesi Şubat ayında verildiğinden bu belgenin alınmasından sonra destek tutarı çalışan sigortalı sayısına göre belirlenebilecek olup, Mart ayının sonuna kadar ödenecek primlerden mahsup yöntemiyle ödenmiş olacaktır.

Asgari ücret desteğiyle sağlanacak indirim tutarının takip eden ay/aylardan doğan sigorta prim borçlarına mahsup edilecek olması nedeniyle destekten yararlanılacak son ay olan Aralık ayı için belirlenecek destek tutarı ise 2017/Şubat ayı sonuna kadar ödenecek primlerden mahsup yöntemiyle ödenmiş olacaktır.

9- Asgari ücret desteğinden yararlanmak için aylık prim ve hizmet belgesini onaylar iken diğer sigorta prim teşviklerinde olduğu gibi farklı bir Kanun türü seçimi yapılacak mı?

Hayır. Usul ve esası genelgede açıklanacak olan şartları taşıyan işverenlerimiz, Kanun hükümlerinden herhangi bir işlem yapmaksızın yararlanacaklardır. Dolayısıyla diğer sigorta prim teşvik uygulamalarında olduğu gibi aylık prim ve hizmet belgesini oluştururken asgari ücret desteğinden yararlanabilmek için farklı bir Kanun türü seçimi yapılmayacaktır.

10- 01/01/2016 tarihinden önce tescil edilmiş olan işyerlerinde asgari ücret desteğinden yararlanma şartları nelerdir?

-2016 yılına ait aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresinde verilmesi,

11- İlk defa sigortalı çalıştırmaya 01/04/2015 tarihinde başlayan bir işyeri 2015 yılının kıyaslama yapılacak Ocak ayında bildirimi bulunmaması nedeniyle 2016/Ocak ayında destekten yararlanamayacak mı?

2015 yılı ve öncesinde tescil edilen ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi işçi çalıştıran işverenlerin 2016 yılı Ocak ayına ilişkin destekten yararlanılacak prim ödeme gün sayısının hesaplanmasında bir önceki yılın aynı ayına(2015/Ocak ayı) ilişkin olarak aylık prim ve hizmet belgesi verilmemiş olması halinde, uzun vadeli sigorta kollarından bildirim yapılmış takip eden ilk aya ilişkin aylık prim ve hizmet belgesindeki bildirimler esas alınarak destekten yararlanılacak prim ödeme gün sayısı hesaplanacaktır. Buna göre 2016 yılı Ocak ayına ilişkin destekten yararlanılacak prim ödeme gün sayısının hesaplanmasında 2015/Nisan ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgesindeki bildirimler esas alınarak destekten yararlanılacak prim ödeme gün sayısı hesaplanacaktır.

12- 2015 yılı Şubat ayında 1 numaralı belge türünden bildirilen ve kazançları 85 TL altı olan 4 sigortalının prim ödeme gün sayısının 120, kazançları 90 TL ve üzeri 4 sigortalının ise 100 gün prim ödeme gün sayısı olduğu, aynı işyerinin 2016 yılı Şubat ayında Kuruma verdiği 1 numaralı belge türünden bildirilen sigortalıların prim ödeme gün sayılarının ise 160 olduğu varsayıldığında destekten yararlanılacak gün sayısı ve destek tutarı ne olacaktır? Bu destek tutarına ilişkin mahsuplaşma hangi ayda yapılacaktır?

Kazançları 2015/Şubat ayında 85 TL altı olan uzun vadeli sigorta kollarına tabi 4 sigortalı için bildirilmiş 120 gün 2016/Şubat ayı için destekten yararlanılacak gün sayısı olarak esas alınacaktır. 120 günlük prim ödeme gün sayısının 3,33 TL ile çarpımı sonucu bulunacak tutar(120 x 3,33 = 399,60-TL) ilgili işveren açısından 2016/Şubat ayı için yararlanılacak azami destek tutarı olacaktır. Bu destek tutarı işverenin 2016/Nisan ayının sonuna kadar ödeyeceği primlerden mahsup yöntemiyle ödenmiş olacaktır.

13- 01/01/2016 tarihinden önce tescil edilmiş olan işyerleri bakımından bir önceki yılın kıyaslama yapılacak ilgili ayında uzun vadeli sigorta kollarına ilişkin belge türleri dışında bildirim yapılmış olması halinde destekten yararlanılacak gün sayısı nasıl belirlenecektir?

2015 yılının ilgili ayında yapılan bildirimlerin uzun vadeli sigorta kollarına ilişkin belge türleri dışında yapılmış olması halinde, bu ayı takip eden uzun vadeli sigorta kollarına ilişkin ilk bildirim yapılmış ayın aylık prim ve hizmet belgesindeki bildirimler esas alınacaktır.

Örneğin, 01/01/2016 tarihi öncesinde tescil edilmiş olan (A) işyeri işvereni tarafından 2016 yılı Ocak ayında 1 numaralı belge türü ile 4 sigortalı ve 120 gün bildirim yapıldığı, bu işyerinin 2016/Ocak ayı için destekten yararlanabileceği gün sayısını bulmak için esas alınacak 2015 yılı Ocak ayında uzun vadeli sigorta kollarına ilişkin bildirimde bulunulmadığı sadece 2 numaralı belge türü ile sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışan 2 sigortalı için bildirimde bulunulduğu, 2015/Ocak ayını takip eden uzun vadeli sigorta kollarına ilişkin ilk bildirim yapılmış ayın 2015/Şubat ayı olduğu bu ayda 2 numaralı belge türünden yapılan bildirim yanı sıra 1 numaralı belge ile 1 sigortalı ve 20 gün bildirimde bulunulduğu varsayıldığında, 2016 yılı Ocak ayı için 2015 yılı Şubat ayında bildirilen 20 gün asgari ücret desteğinin hesabında dikkate alınacaktır. Buna göre destek tutarı 20 x 3,33 = 66,60-TL olacaktır.

14- 01/01/2016 tarihinden önce tescil edilmiş olan linyit ve taşkömürü çıkarılan işyerlerinde asgari ücret desteğinden yararlanılacak prim ödeme gün sayısı nasıl hesaplanacaktır?

01/01/2016 tarihinden önce tescil edilmiş olan linyit ve taşkömürü çıkarılan işyerlerinde yer altında çalışan sigortalılar bakımından destekten yararlanılacak prim ödeme gün sayısı hesaplanırken 2015 yılının aynı ayında prime esas günlük kazancı 170 TL ve altında bildirilen sigortalıların toplam prim ödeme gün sayıları ile bu sayıya % 50 ilave edilmek suretiyle bulunan prim ödeme gün sayısının toplamını geçmemek üzere cari ayda bildirilen prim ödeme gün sayısı esas alınacaktır.

15- 2015 yılından önce bu Kanun kapsamına alınmış ancak 2015 yılında sigortalı çalıştırmamış işyerleri bakımından asgari ücret desteğinden yararlanılacak prim ödeme gün sayısı nasıl hesaplanacaktır?

2016 yılı içinde ilk defa tescil edilen işyerleri için öngörülen hesaplamaya göre destekten yararlanılacak prim ödeme gün sayısı tespit edilecektir.

16- 2016 yılı içinde ilk defa tescil edilen işyerlerinde asgari ücret desteğinden yararlanma şartları nelerdir?

-2016 yılına ait aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresinde verilmesi,
-Cari ay primlerinin yasal süresi içinde ödenmesi,
-İşverenin, Kuruma prim, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması veya söz konusu borcun 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre taksitlendirmiş olması,
-2016 yılı için çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmesi, bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırması ve prime esas kazançlarını eksik bildirmemesi,
gerekmektedir.

17- 2016 yılı içinde ilk defa tescil edilen işyerlerinin 2016 yılı için çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediğinin veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığının tespit edilmesi halinde destekten yararlanılması mümkün müdür?

Denetim ve kontrolle görevli memurlarca yapılan soruşturma ve incelemelerde veya mahkeme kararları neticesinde ya da kamu kurum ve kuruluşlardan alınan yazılardan çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği, prime esas kazancını eksik bildirdiği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işverenler 2016 Ocak (Daha sonra tescil edilmiş ise tescil ayı) ila 2016 Aralık ayları için destekten yararlanamayacağı gibi 2016 yılında yararlanılmış destek tutarı olması halinde ise yararlandırılan tutarlar gecikme zammı ve gecikme cezası ile birlikte geri alınacaktır.

18- İşyerlerinin (tescil tarihine bakılmaksızın) 2016 yılı için sigorta primine esas kazancı eksik bildirdiğinin tespit edilmesi halinde destekten yararlanılması mümkün müdür?

2016 yılı için sigorta primine esas kazancın eksik bildirildiğinin veya hiç bildirilmediğinin denetim ve kontrolle görevli memurlarca yapılan soruşturma ve incelemelerde veya mahkeme kararları neticesinde ya da kamu kurum ve kuruluşlardan alınan yazılardan anlaşılması halinde, 2016 Ocak ila 2016 Aralık ayları için destekten yararlanamayacağı gibi yararlanılmış olması halinde, yararlandırılan tutarlar gecikme zammı ve gecikme cezası ile birlikte geri alınacaktır.

19- Sigortalı ve işveren hisselerine ait sigorta primlerinin devlet tarafından karşılandığı durumlarda asgari ücret desteğinden yararlanılacak tutar ne olacaktır?

Sigortalı ve işveren hisselerine ait sigorta primlerinin devlet tarafından karşılandığı durumlarda işverenin ödeyeceği sigorta priminin Hazinece karşılanacak asgari ücret desteği tutarından az olması halinde sadece sigorta prim borcu kadar asgari ücret desteği verilecektir.

20- Asgari ücret desteğinden yararlanmak amacıyla, mevcut bir işyerinin kapatılarak değişik bir ad veya unvan ya da iş birimi olarak faaliyete geçirildiğinin anlaşılması halinde destekten yararlanılması mümkün müdür?

Hayır. Asgari ücret desteğinden yararlanmak amacıyla, mevcut bir işyerinin kapatılarak değişik bir ad veya unvan ya da iş birimi olarak faaliyete geçirildiğinin anlaşılması halinde, bu nitelikteki işyeri işverenleri asgari ücret desteğinden yararlandırılmayacak, yararlanılmış olması halinde yararlandırılan tutarlar gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil olunacaktır.

21- Devir, İntikal ve Adres Değişikliklerinde işverenler açısından bir hak kaybı söz konusu mudur?

Hayır, devredilen veya intikal eden işyerleri bakımından işveren değişikliği üzerinde durulmaksızın işyeri bazında işlem yapılacaktır.

İşyerinin aynı il içinde başka bir ünitenin görev bölgesine nakledilmesi veya farklı bir ile nakledilmesi halinde işyerine yeni numara verilecek olmasına karşın bu işyerleri asgari ücret desteğinden, nakledilen eski işyeri koşullarına göre yararlanacaktır.

22- Alt işveren tarafından çalıştırılan ve kapsama giren sigortalıların destekten yararlanılacak prim

Destekten yararlanılacak prim ödeme gün sayısının hesaplanmasında, her bir alt işveren tarafından çalıştırılan ve kapsama giren sigortalıların prim ödeme gün sayıları asıl işverenin ve/veya varsa diğer alt işverenlerin prim ödeme gün sayısının hesabında dikkate alınmayacak olup, her bir alt işveren için hesaplama müstakil bir işverenmiş gibi ayrı ayrı yapılacaktır.

23- Alt işverenlerin tescil tarihinin destekten yararlanılacak prim ödeme gün sayısının hesaplanması bakımından bir önemi var mı?

Evet. Destekten yararlanılacak prim ödeme gün sayısının hesaplanmasında, alt işverenlik tescilinin 01/01/2016 tarihinden önce yapılmış olup olmadığına göre farklılık bulunmaktadır.

Buna göre, alt işverenler için uygulanacak olan asgari ücret desteğinin, alt işverenlerin kendilerine ait alt işverenlik tescillerinin; 01/01/2016 tarihinden önce yapılmış olması ve 2016 yılında da faaliyetine devam ediyor olması halinde veya 01/01/2016 tarihinden sonra yapılmış/yapılacak olması halinde müstakil işverenler için öngörülen usul ve esaslar çerçevesinde asgari ücret destek tutarı her bir alt işveren için müstakil bir işverenmiş gibi ayrı ayrı hesaplanacaktır.

24- Alt işverenlerin Kuruma borçlarının bulunması veya çalıştırdığı sigortalıların prime esas kazanç tutarlarını eksik bildirdiğinin, sigortalılarını kayıt dışı çalıştırdığının yada bildirilen sigortalının fiilen çalışmadığının tespit edilmesi halinde asıl işveren destekten yararlanabilecek midir?

Asıl işveren, 5510 sayılı Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumlu olması nedeniyle söz konusu durumların bulunması halinde, ilgili alt işverenler ile asıl işveren de destekten yararlandırılmayacaktır. Buna karşın diğer alt işverenler destekten yararlanmaya devam edecektir.

25- Kuruma aylık prim ve hizmet belgesi vermemelerine karşın uzun vadeli sigorta kollarına tabi olan 5510 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamında ev hizmetlerinde sigortalı çalıştıran işverenler de asgari ücret desteğinden yararlanabilecek midir?

Kuruma aylık prim ve hizmet belgesi vermemelerine rağmen uzun vadeli sigorta kollarına tabi olan 5510 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamında ay içinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 gün ve daha fazla olan sigortalıları ev hizmetlerinde çalıştıran işverenler de anılan destekten yararlanacaktır.

Kaynak: SGK

 

16 Şubat 2016 Salı

İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelikte ...

İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

Tarih:

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:

MADDE 1 – 29/12/2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğin 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “sadece tam süreli olarak görevlendirilen iş güvenliği uzmanının” ibaresi “tam süreli olarak görevlendirilen iş güvenliği uzmanlarından sadece birinin” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 20 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(7) Bu Yönetmelik kapsamında yapılan sınavlarda başarılı olarak belgelendirilen kişilerden, vize tarihinden önce Bakanlığa başvuru yapmayanların yetki belgeleri vize işlemleri tamamlanıncaya kadar askıya alınır. Vize işlemleri için Bakanlığa başvuruda bulunan kişilerin, vize tarihinden itibaren 60 gün içerisinde vize işlemlerini tamamlaması gerekir.”

MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 21 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(16) Onaylanmış programın yüz yüze eğitimleri devam ederken eğitim saatleri içerisinde eğitim kurumunun kapalı olması durumunda; denetimin yapıldığı gün eğitim verilmediği, eğitim programına kayıtlı olan katılımcıların tam gün devamsızlık yaptığı kabul edilir ve ayrıca ilgili eğitim kurumuna ihtar puanı uygulanır.”

MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

Vize işlemi yaptırmayan kişilerin belgelerinin durumu

GEÇİCİ MADDE 8 – (1) Vize süresi dolan veya süresi 60 günden az kalan iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip olanlar bu maddenin yayımı tarihi itibarıyla 60 gün içerisinde vize işlemlerini tamamlatmak zorundadır. Aksi takdirde vize süresi dolan belgelerin geçerliliği vize işlemleri tamamlanıncaya kadar askıya alınır.”

MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan “EK 8 İş Güvenliği Uzmanları, Eğiticiler ve Sorumlu Müdürler İçin İhtar Tablosu” başlıklı tablonun 1 numaralı satırı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

1.

İş güvenliği uzmanlarının görev ve yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda denetim başına

Orta

20

MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan “EK-9 İş Güvenliği Uzmanlığı Eğitim Kurumları İçin İhtar Tablosu” başlıklı tablonun 3 ve 15 numaralı satırları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

3.

21 inci maddenin on altıncı fıkrasındaki hususlar hariç olmak üzere eğitim kurumlarının görev ve sorumlulukları olarak belirtilen hususlara aykırılık durumunda her bir aykırılık başına

Hafif

10

15.

Eğitimin olduğu saatlerde kurumun kapalı olması, denetime engel olunması, denetimde istenen bilgi ve belgelerin verilmemesi hallerinden herhangi birinin olması durumunda

Ağır

100

MADDE 7 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 8 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.

Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi

Sayısı

29/12/2012

28512

Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi

Sayısı

1-

31/1/2013

28545

2-

11/10/2013

28792

3-

30/4/2015

29342

4-

19/11/2015

29537

 

15 Şubat 2016 Pazartesi

Çalışma Hayatımızda Yeni Esnek Doğum İzinleri

Ekte tam metni bulunan “Gelir vergisi kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun” ile iş kanunumuza/hayatımıza aşağıdaki gibi ‘esnek doğum izinleri’ girmiştir

 

Özetle;

 

Madde 21  (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 13’e eklendi)

 

·         Doğumdan sonra (Yasada belirtilen izin süreleri bittikten sonra)çocuk mecburi ilköğretim çağının başladığı tarihi takip eden ay başına gelene kadar  anne ve babadan biri kısmi süreli çalışma talebinde bulunabilir.  

·         Kısmi süreli çalışmaya başlayan işçi aynı çocuk için bir daha bu haktan yararlanmamak üzere tam zamanlı olarak çalışmaya dönebilir.

·         Ebeveynlerden birinin çalışmaması halinde , çalışan eş kısmi süreli çalışma talebinde bulunamaz.

·         Bu kapsamda hangi sektör veya işlerde kısmı çalışma yapılacağı çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.

 

 

Madde 21 (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 74’e eklendi)

 

 

·         Doğumda veya doğum sonrasında annenin ölümü hâlinde, doğum sonrası kullanılamayan süreler babaya kullandırılır.

·         Üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen eşlerden birine veya evlat edinene çocuğun aileye fiilen teslim edildiği tarihten itibaren 8 hafta analık hâli izni kullandırılır.

·         Doğum sonrası analık hali izninin bitiminden sonra çocuğun hayatta olması koşuluyla kadın işçiye ;

1. Doğumda 60 gün,

2. Doğumda 120 gün

3. ve sonraki doğumlarda ise 180 gün, haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin verilir.

Çoğul gebeliklerde ise bu sürelere 30’ar gün daha ilave edilir.

                        Çocuğun engelli doğması hâlinde bu süre 360 gün olarak uygulanır.

 

Saygılarımızla,