Sayfalar

28 Ekim 2013 Pazartesi

Kısmi Süreli İş Sözleşmelerinin SGK

Kısmi süreli iş sözleşmelerinin sgk’ya her ay verilmesi gerekir

1- GİRİŞ

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 86 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında, Kurumca belirlenen işyerleri hariç olmak üzere, işverenler, ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmayan ve ücret ödenmeyen sigortalıların, otuz günden az çalıştıklarını ispatlayan belgeleri, aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmesi gereken süre içinde Kuruma vermekle yükümlü tutulmuşlardır.

Sözkonusu belgelerin Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 10 nolu ekinde yer alan Sigortalıların Eksik Gün Bildirim Formu ile birlikte verilmemesi veya verilmesine rağmen Kurumca geçerli sayılmaması halinde ise, eksik bildirilen sürelere ilişkin sigorta primi ve işsizlik sigortası primi, gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenlerden tahsil edilmektedir. Ayrıca yasal süresi dışında Kuruma verilen her bir ek nitelikte aylık prim ve hizmet belgesine;

-Belgenin işverenlerce düzenlenerek Kuruma verilmiş olması halinde, aylık asgari ücretin iki katı aşılmamak kaydıyla, belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına aylık asgari ücretin 1/8’i tutarında,

-Belgenin Kurumca re’sen düzenlenmesi halinde ise, aylık asgari ücretin iki katı aşılmamak kaydıyla, belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına aylık asgari ücretin 1/2’si tutarında,

idari para cezası uygulanmaktadır.

Bu yazımızda, eksik gün nedeni “06-Kısmi İstihdam” seçeneği işaretlenmiş sigortalılara ilişkin kısmi süreli iş sözleşmelerinin bir defa Kuruma verilmesinin ardından takip eden aylarda tekrar verilmesine ilişkin uygulamanın yürürlükten kaldırılmış olmasına rağmen, sözkonusu sigortalılarla ilgili sözleşmelerin Sosyal Güvenlik Kurumuna bir defa verilmesine rağmen takip eden aylarda verilmemiş olduğu durumlarda, eksik sürelerin 30 güne tamamlatılmasına gerek olup olmadığı hususları irdelenecektir.

2- KONUYLA İLGİLİ DÜZENLEMELER

Aylık prim ve hizmet belgelerinde eksik gün nedeni olarak “06- Kısmi İstihdam” seçeneği işaretlenmiş sigortalılara ilişkin olarak 16/318 Ek sayılı Genelgede, işyerlerinde kısmi zamanlı (part-time) olarak çalışan sigortalılar için düzenlenmiş olan yazılı sözleşmelerin noterden tasdikli olmasının zorunlu olmadığı, bu sözleşmelerin “Eksik Gün Bildirim Formu” ekinde ve aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken yasal süre içinde Kuruma verilmiş olması kaydıyla, işverenlerden her ay tekrar istenilmeyeceği, ancak bu sözleşmelerin noterden onaysız ve yasal süresi dışında verilmiş olması halinde, verildiği ay ve sonrası için hüküm ifade edeceği, başka bir deyişle verildiği ayı takip eden aylarda her ay istenilmeyeceği belirtilmiştir.

16/318 Ek sayılı Genelgedeki bu düzenlemeler doğrultusunda, kısmi süreli iş sözleşmelerine istinaden ay içinde bazı günlerde çalışmayan sigortalılarla yapılan iş sözleşmeleri Sosyal Güvenlik Kurumuna bir defa verilmekte, takip eden aylarda ise tekrar verilmesine gerek bulunmamakta idi.

Ancak, 2011/13 sayılı Genelge ile 16/318 Ek sayılı Genelgenin yürürlükten kaldırılması ile birlikte, kısmi süreli iş sözleşmelerinin bir defa verilmesi halinde takip eden aylarda tekrar verilmemesi durumu da ortadan kalkmış bulunmaktadır.

Dolayısıyla, Kurumca istisna tutulan işyeri işverenleri hariç olmak üzere 4/2/2011 tarihinden itibaren, eksik gün nedeni olarak “06- Kısmi İstihdam” seçeneği işaretlenmiş sigortalılara ilişkin kısmi süreli iş sözleşmelerinin noter tasdikli olup olmadığı üzerinde durulmaksızın, her ay Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 10 nolu ekinde yer alan Sigortalıların Eksik Gün Bildirim Formu ile birlikte Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi gerekmektedir.

3- KISMİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMELERİNİ KURUMA BİR DEFA VERMELERİNE RAĞMEN TAKİP EDEN AYLARDA VERMEYEN İŞVERENLERİN DURUMU

16/318 Ek sayılı Genelgede yer alan, kısmi süreli iş sözleşmelerinin Kuruma bir defa verilmesi halinde takip eden aylarda tekrar verilmesine gerek olmadığına ilişkin uygulamanın yürürlükten kalktığını fark edememiş bir çok işveren ve meslek mensubu, kısmi süreli iş sözleşmelerini bir defa Kuruma verdikten sonra, takip eden aylarda tekrar vermemişlerdir.

Sözkonusu uygulamanın yürürlükten kaldırılmış olmasına rağmen, noterden tasdikli olan kısmi süreli iş sözleşmelerini her ay Kuruma vermemiş olan işverenlerden Sosyal Güvenlik Kurumunca eksik sürelerin 30 güne tamamlatılması istenildiği durumlarda, bu belgelerin her zaman düzenlenebilir nitelikte bir belge olmadığı dikkate alındığında, noterden tasdikli olan bu sözleşmeler, işverenlerce Kuruma ibraz edildiği takdirde, eksik sürelerin 30 güne tamamlatılmasına gerek olmayacaktır.

Ancak bu durumda, eksik sürelere ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerinin Kuruma verilmesine ilişkin yazının tebliğinden itibaren en geç bir ay içinde işyerinin bağlı bulunduğu Sosyal Güvenlik Merkezine, kısmi süreli iş sözleşmesini de ibraz etmek suretiyle itiraz edilmesi gerekecektir.

Noterden tasdikli olmayan kısmi süreli iş sözleşmelerine gelince; bu sözleşmeler, her ne kadar, her zaman düzenlenebilir nitelikte bir belge olsa da, bu sözleşmelerin daha önce Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmiş olduğu dikkate alındığında, daha önce Kuruma verilmiş olan bir belge üzerinde işverenler tarafından değişiklik yapılmasının mümkün olamayacağı ve bu durumun daha önce Kuruma verilmiş olan belgenin her zaman düzenlenebilir bir belge olma durumunu da ortadan kaldıracağı aşikârdır.

Bu çerçevede, daha önce Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmiş olmak kaydıyla, sonraki aylarda Kuruma aylık prim ve hizmet belgelerinin verilme süresi geçtikten sonra verilen ve noter tasdikli olmayan kısmi süreli iş sözleşmelerinin daha önce Kuruma verilen kısmi süreli iş sözleşmeleri ile aynı olması halinde, bahse konu aylara ilişkin eksik sürelerin de 30 güne tamamlatılmasına gerek olmadığı düşünülmektedir.

Ancak noter tasdikli olan kısmi süreli iş sözleşmelerinin daha önce Kuruma hiç verilmemiş olduğu durumlarda, sözkonusu sözleşme tasdik tarihinden itibaren hüküm ihtiva etmesine rağmen, noter tasdikli olmayan iş sözleşmeleri Kuruma verildiği tarihten itibaren hüküm ihtiva edecektir. Dolayısıyla, daha önce Kuruma hiç verilmemiş olan kısmi süreli iş sözleşmelerinin ilk defa, yasal süresi geçirildikten sonra Kuruma verilmesi halinde, sözkonusu sözleşmeler verildiği tarih ve sonrası için hüküm ihtiva edecektir.

4-SONUÇ

Eksik gün nedenlerine ilişkin kısmi süreli iş sözleşmelerinin Kuruma bir defa verilmesi halinde takip eden aylarda tekrar verilmesine gerek olmadığına ilişkin 16/318 Ek sayılı Genelgede yapılan düzenleme, 4/2/2011 tarihinden itibaren 2011/13 sayılı Genelge ile yürürlükten kaldırılmıştır.

Bu nedenle, Kurumca istisna tutulan işyerleri hariç olmak üzere, ay içinde 30 günden eksik çalıştığı belirtilen sigortalılara ilişkin eksik gün nedeninin 06-Kısmi İstihdam olması halinde, kısmi süreli iş sözleşmelerinin noterden tasdikli olup olmadığına bakılmaksızın her ay Kuruma verilmesi gerekmektedir.

Hal böyle olmakla birlikte, noterden tasdikli olmayan kısmi süreli iş sözleşmeleri her ne kadar her zaman düzenlenebilir nitelikte bir belge olsa da, bu sözleşmelerin daha önce Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmiş olması halinde, takip eden aylarda Kuruma verilmemiş olduğu durumlarda, daha önce Kuruma verilmiş olan belgenin esas alınarak her zaman düzenlenemeyen belge olarak kabul edilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Eyüp Sabri Demirci
Sosyal Güvenlik Kurumu
İşverenler Prim Daire Başkanlığı Şube Müdürü

Tarih: 04.04.2012

Kaynak: www.MuhasebeTR.com

 

25 Ekim 2013 Cuma

Analık İstirahat Raporları ve Meslek Hastalığı Bildirimi Hk.

T.C.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Tarih : 14/10/2013
Sayı : 25029274-1093/46/285

Konu : Analık İstirahat Raporları ve Meslek Hastalığı Bildirimi Hk.

GENELGE  2013/35

Kurumla sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları tarafından analık sigortasından düzenlenen istirahat raporları için onay şartı aranmayacağına dair Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 1/10/2013 tarihli ve 28782 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Buna göre, Kurumla sözleşmesi olmayan sağlık tesislerinde görev yapan hekimlerce 01/10/2013 tarihinden önce düzenlenen, ancak henüz ödenmeyen raporlar ile anılan tarihten sonra düzenlenen doğum öncesi ve doğum sonrası sürelere ilişkin analık raporları ve emzirme ödeneği raporlarının, Kurumla sözleşmeli resmî sağlık hizmeti sunucusu hekimleri tarafından onaylanması şartı aranmayacaktır.

Sözleşmesiz özel sağlık hizmet sunucusu hekimleri tarafından düzenlenen analık raporlarına ait geçici iş göremezlik ödenekleri ikinci bir emre kadar resmi sağlık hizmet sunucu hekimi onayı aranmadan Manuel iş göremezlik ödeme programı ekranlarından ödenecektir.

Yönetmelik değişiklik tarihinden sonra doğumdan sonraki süreye ait raporlara istinaden ödenmesi gereken ödeneklerin MOSİP sistemine aktarılmasından önce Kimlik Paylaşım Sisteminden (KPS) ilgili çocuğun doğum tarihi kontrol edilecek ve tespiti halinde ödenek gönderme işlemi yapılacaktır.

Doğum öncesi istirahat raporlarında ise raporun istirahat bitiş tarihinden sonra tek seferde ödenmesi halinde kadın sigortalının raporuna esas çocuk doğum tarihinin kimlik paylaşım sisteminden kontrol edilerek ödenmesi gerekir. Ancak sigortalı tarafından doğum öncesi analık iş göremezlik ödeneğinin rapor sona erme tarihi ve doğum tarihinden önce 10’ar günlük ve üzeri kısa süreler için talep edilmesi halinde işverenlerinin çalışmadı bildirimi esas alınarak KPS’nden çocuk doğum tarihi kontrol edilmeksizin ödenmesi, fakat parçalar halinde ödenen doğum öncesi raporun son dilimine ait ödeneğin ödenme aşamasında mutlaka KPS’ den ilgili çocuk doğum tarihinin kontrol edilmesi ve çocuk doğum raporu veya doğum bilgisinin tespit edilmesi halinde ödeme yapılması, aksi taktirde doğum öncesi dönem için ödenen geçici iş göremezlik ödenekleri hakkında 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun’un 96 ncı maddesine göre işlem yapılması gerekmektedir.

Ayrıca, 5510 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde yer verilen meslek hastalığının tanımı, bildirilmesi ve soruşturulması hususları ile ilgili olarak gelen talimat taleplerinden meslek hastalıkları hastaneleri tarafından düzenlenen istirahat raporları veya meslek hastalığı tespitlerinin akabinde kısa vadeli sigortalar servislerince işverenlerden iş kazası meslek hastalığı bildirim formu ile bildirim talebinde bulunulduğu ve bu durumunda uygulamada sorunlara yol açtığı anlaşılmıştır.

Bu nedenle, meslek hastalığı tespiti ve işverenler tarafından yapılacak bildirimlere yönelik uygulamalar aşağıda açıklandığı şekilde yapılacaktır.

Sigortalının başvurduğu sağlık tesisi tarafından, rahatsızlığın mesleki şüpheye dayandırılması ve istirahat raporunun bu yönde düzenlenmesi neticesinde sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine gönderildikten sonra, meslek hastalığının tespiti için ünitelerimiz, 2013/31 sayılı genelge hükümlerine göre, Kurum Sağlık Kuruluna intikal ettirecektir.

Kurum Sağlık Kurulu tarafından vakanın meslek hastalığı olduğunun tespit edilmesi halinde, ünitelerimizce işverene İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu ile meslek hastalığı bildiriminde bulunması yazılı olarak talep edilecek, işveren tarafından bu tebligatın tebliğ edildiği tarih Kanunda yer alan “öğrenildiği gün” olarak kabul edilecek ve 3 iş günü içerisinde bildirimin yapılması gerekecektir.

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

Dr. Mustafa KURUCA
Kurum Başkanı V.

 

Çocuk ve genç işçilerin çalıştırılma usul ve esasları hakkında yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair yönetmelik.

25 Ekim 2013 Tarihli Resmi Gazete  Sayı: 28802  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:

 

ÇOCUK VE GENÇ İŞÇİLERİN ÇALIŞTIRILMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

 

MADDE 1 – 6/4/2004 tarihli ve 25425 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 5 inci maddesinin beşinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Ancak, 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu kapsamında mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarından mezun olan meslek sahibi 16 yaşını doldurmuş genç işçiler; sağlığı, güvenliği ve ahlakının tam olarak güvenceye alınması şartıyla bu Yönetmeliğin eklerinde belirtilen sınırlamalara bağlı kalmaksızın ihtisas ve mesleklerine uygun işlerde çalıştırılabilirler.”

MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.

 

23 Ekim 2013 Çarşamba

Yeni işe giren çalışanın ücretinin vergilendirilmesi

Yeni işe giren çalışanın ücretinin vergilendirilmesi

"Lütfi Bey, yeni kurulmakta olan bir şirketin İnsan Kaynaklarında çalışıyorum. İşe aldığımız personelden eski iş yerine ait vergi matrahını istiyoruz. Buna gerek var mı, bunun doğru uygulaması nasıl? Bu konuda bilgi verirseniz sevinirim."

Sayın okurum, bu eskiden kalma bir alışkanlık. 2006 yılından önce Vergi İadesi uygulaması vardı. Çalışanın tek işverenden vergi iadesi alması için eski ve yeni işverenlerin vergi matrahları, Vergi İdesi için birleştiriliyordu. Fakat bugün vergi iadesi olmadığı için, böyle bir uygulama da yoktur. İnsan Kaynakları aynı uygulamayı yaparsa, çalışanların net maaşları düşer ve çalışanlara haksızlık olur.

İşin doğru uygulaması yeni işverenin bu kişinin taşıdığı Kümülatif Gelir Vergisi Matrahı ile ilişki kurmaksızın sıfır orandan başlatılması gerekir.

Gelir düzeyi ne olursa olsun, yeni işe başlayan bir kişinin ücretinden gelirine göre %15’ten başlayan oranda, yani tarifede tanımlandığı şekilde vergi kesilmesi gerekiyor.

Örneğin Kısa Dönem Askerlik gibi nedenlerle aynı yıl içinde aynı iş yerinden çıkarak, tekrar aynı iş yerinde işe girmesi durumunda kalan gelir vergisinden devam edilir. Veya emekli olup, tekrar aynı iş yerinde çalışanlar için de mevcut gelir vergisinden devam edilecektir. Bu durumda vergi matrahı sıfırlanmayacaktır...

Bir diğer uygulama da aynı işverene ait başka şubelere nakil esnasında çalışanın ücreti eski vergi matrahından devam edilecektir. Vergi matrahı sıfır olmayacaktır. 160 Seri No.'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, “… Buna göre, bir hizmet erbabının birden fazla işverenden ücret alması halinde, her bir işverenin ödediği ücretler, ayrı ayrı vergilendirilmektedir. Dolayısıyla vergi tarifesi, her bir işverenin ödediği ücrete, diğer işveren veya işverenlerin ödediği ücretle ilgilendirilmeksizin ayrı ayrı uygulanmaktadır. Ancak, söz konusu ücretlerin gayrisafi tutarları toplamının, Gelir Vergisi Kanununun 86. maddesinde belirtilen haddi aşması halinde, bu ücretlerin yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir” açıklamalarına yer verilmiştir. Bu hüküm ve açıklamalara göre, yeni iş yerinde çalışmaya başlayan personelin elde edeceği ücret gelirinin Gelir Vergisi Kanununun 61, 94 ve 103. maddeleri uyarınca vergilendirilmesi aşamasında daha önce çalışmış olduğu iş yerinden elde edilen kümülatif ücret matrahının yeni çalışılan iş yerindeki süre içerisinde elde edilen ücret matrahı ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir. Bir başka anlatımla elde edilen ücretlerin tevkif suretiyle vergilendirilmesine esas olarak başlangıçta “0” matrahın dikkate alınması gerekmektedir. Netice itibariyle yeni işe başlayan personelin çalışacağı süre içerisinde elde edeceği ücret gelirinin Gelir Vergisi Kanunu’nun 61, 94 ve 103'üncü maddeleri uyarınca vergilendirilmesi aşamasında daha önce çalışmış olduğu işverenden elde ettiği kümülatif ücret matrahının yeni iş yerinde çalışacağı süre içerisinde elde edeceği ücret matrahı ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir...

 

Kaynak: Türkiye Gazetesi Lütfi Köksal - 23.10.2013

22 Ekim 2013 Salı

Doğum sonrası izinli kadın sigortalı işten çıkarılmasında rapor parası alma sorunu

Doğum sonrası izinli kadın sigortalı işten çıkarılmasında rapor parası alma sorunu

Eşim doğum izni kullanırken, doğum sonrası iş akdi fesih edilmiştir. Doğum sonrası döneme ait rapor parasını alma hakkımız var mıdır? Gökhan İ.
Analık Sigortası Nedir?
Analık sigortasından, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik hâlinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilave edilerek çalışmadığı her gün için geçici iş görmezlik ödeneği ödenir.

Bu ödeneği almak için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 90 gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması gerekiyor.

Doğum sonrası 5 hafta yada 7 hafta eklenme prosedürü nasıl belirleniyor?

Sigortalı kadının isteği ve hekimin onayı ile doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışılması durumunda doğum öncesinde kullanılmayan sürenin beş haftaya, çoğul gebelik hâlinde de yedi haftaya kadar olan kısmı sigortalının bu sürede çalışmamış olması şartı ile doğum sonrasına ilave ediliyor.

Doğum sonrası istirahat süresinde iş akdi fesih olan kadın sigortalının rapor parası alır mı?

5510 sayılı Kanunun gereğince kadın sigortalının doğum öncesi 8 hafta ,çoğul gebelikte 10 hafta, doğum sonrası 8 hafta izin kullanılır.

Erken doğum yapılması halinde bu süre de doğum sonrasına ilave edilerek geçici iş göremezliği ödenir.

Buna göre 16 hafta karşılığı olarak 112 gün yada çoğul gebeliğe göre 126 güne göre geçici iş göremezliği ödenir.

İşveren tarafından iş akdi doğum sonrası izni kullanır iken fesih edilmesi durumunda geçici iş görmezlik ödeneği ödenmesine devam edilir

Kısaca istirahata ayrıldığı tarihte sigortalılık niteliğinin devam ediyor olması gerekmekle birlikte, istirahat raporu aldığı tarihten daha sonra herhangi bir nedenle sigortalılık niteliği sona eren kadın sigortalılara, sigortalılık niteliğinin sona erdiği tarihten sonraki doğum önü ve doğum sonu geçici iş görmezlik ödemeleri ödenmektedir.

Kaynak: Alitezel.com Vedat İlki - 12.10.2013

19 Ekim 2013 Cumartesi

İSG Uzmanı çalıştırmayan 'Kâtip'le izlenecek

İşyerlerinin iş güvenlik uzmanı, işyeri hekimi ve yardımcı sağlık personeli bulundurma zorunluluğu artık online olarak İSG – KÂTİP sisteminden takip edilecek. Sistemle birlikte zorunlu uzmanları çalıştırmayanlar online ortamda denetlenebilecek. 

İşyerleri, çalıştırmaları gereken iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve yardımcı sağlık personelini online İSG – KÂTİP sistemini kullanarak çalıştırmaya başlıyorlar. Buna göre işyerlerindeki yetkililer şifreleri kullanarak sisteme giriş yapıyorlar ve işyerlerindeki iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve yardımcı sağlık personelinin ne kadar süreyle hizmet alınacağını görerek atama işlemlerini gerçekleştiriyorlar. Şirketler görevlendirecekleri iş güvenliği uzmanının TC kimlik numarası ile iş güvenliği uzmanı havuzundan seçim yapabilecek ve böylece işyeri hekimi ve yardımcı sağlık personelinin de atamasını gerçekleştirebilecek. Ayrıca işyerlerinin atamaları sonrası iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri ve yardımcı sağlık personelleri E – Devlet şifreleriyle sisteme girerek işyerlerinin atamalarını onaylayacaklar. Sistemin güzel tarafı işlemlerden sonra kâğıt olarak saklanması gereken bir sözleşme olmaması. Bu vakitten de tasarruf sağlayacak. Ayrıca sistem ile birlikte İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü kontrolü de kolaylaşacak ve hangi işyerlerinin yükümlülüklerini yerine getirip getirmemeye başladığını online olarak görülecek.

Uyarılar gönderildi

Sistemle iş güvenliği uzmanı çalıştırmayanlar rahatça saptandığı için uzman çalıştırmayan iş yerlerine uyarı mektupları gönderilmeye başlandı. Uyarı yazıları önce 500 kişi çalıştıran işyerlerine gönderildi. Daha sonra yazılar kademeli olarak 400 kişi ve 400’den az çalıştıranlara da gönderilecek.

Oturdukları yerden denetleyebilecekler

İş Müfettişleri şu an takip istemini aktif olarak kullanıyorlar. Sistem online olarak kullanılacağı için herkes artık rahatça denetlenecek. Yaygın olarak duyduğumuz, “ 1,5 milyon işyeri varken, bana mı sıra gelecek, beni mi denetleyecekler” düşüncesi de boşa çıkacak.  

Emeği geçenleri tebrik etmek gerek

İş güvenliği elemanlarını bulundurmayanlar da sistemden kolaylıkla görülüp kara listeye alınacak. Bu uygulama için İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer ve tüm bürokratları bu stresli dönemi iyi idare ettikleri için kutlamak gerekiyor. Yalnız sistemin yeniliğinden kaynaklanan sorunların hızla çözülebilmesi açısından Genel Müdürlük bünyesinde doğrudan İSG – KÂTİP sisteminden kaynaklanan sorunlara yönelik bir başvuru merkezinin kurulması gerekli.

Ertelemede geri adım bir kez geldi

1 Ocak 2014’te başlayacak. Yeni bir erteleme sinyali yok.

Ertelenen sadece hekim ve uzman alımları
 

Ertelenen yalnızca iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve yardımcı sağlık personeli görevlendirme zorunluluğu. Yine acil durum eylem planı hazırlanması, tahliye planının yapılması, iş kazası ve meslek hastalıklarının kayıt ve bildiriminin yapılması, sağlık gözetimi gerçekleştirilmesi, çalışanların eğitilmesi, bilgilendirilmesi, katılımının sağlanması, çalışan temsilcisi seçilmesi durumlarında herhangi bir erteleme olmadı.Yürürlükte olan yönetmelikler sebebi ile ciddi cezalar ve işyeri kapamalar oldu. 

aksam.com.tr/yazarlar/uzman-calistirmayan-katiple-izlenecek/haber-222036

 

11 Ekim 2013 Cuma

Maaş hacizleri nedeni ile işlem yapmak zorunda kalan işverenlerin hakları

Maaş hacizleri nedeni ile işlem yapmak zorunda kalan işverenlerin hakları

İş hayatında işçilerin maaşlarına gelen hacizler sık yaşanan güncel sorunlardan birisidir. Kişilerin özel hayatlarında ihtiyaçlarını karşılamak amacı ile kredi kartı kullandıkları bir zamanda yaşamaktayız. Kullanımdan bir süre sonra kredi kartı ödemeleri yapılamamakta çoğunlukla da bu nedenle borçlarından dolayı sigorta kayıtları üzerinden çalışanların maaşlarına haciz konulmaktadır. Dolayısı ile kişilerin özel hayatında yapmış oldukları harcamalar nedeni ile borçlanmalarından dolayı başlatılan takiplerden kanun gereği işverenler sorumlu olmaktadır.

İşverenler kendilerine gelen maaş hacizlerine zamanında beyanda bulunmak, her ay maaşlarından keserek takip etmek, işçi işten ayrıldığında icra dairesine bildirmek, işçinin maaşında birden fazla haciz var ise tarihlerine göre sırasına koymak gibi pek çok işlem yapmakla külfet altına girmektedir.
Bir süre sonra çalışan sayısı fazla olan iş yerlerinde işçilerin maşlarına haciz koyma işlemi yapmak için ilgili bölümde çalışan kişi gerçek bir mesai harcamaya başlamaktadır. Bu kadar sorumluluk ve külfet altına giren ve bu iş için mesai harcamaya başlayan işverenlerin başvurabilecekleri bir yol olup olmadığı sorunu ortaya çıkmaktadır. Bu konuda Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2008 /13259 E. ve 2008/9242K. Ve 21.04.2008 tarihli kararı bulunmaktadır.
Karara konu davada davacı çalışan iş akdinin feshinin geçerli neden olmadan feshedildiği gerekçesi ile işe iade davası açmıştır. Dava yerel mahkemede kabul görmüştür. Davalı işyeri vekili tarafından temyiz edilmiş ancak karar onanmıştır. Bunun üzerine davalı vekili Yargıtay 9. HD’nin kararlarında söz konusu durumun geçerli nedenle fesih hali sayılması nedeni ile maddi hata oluştuğu gerekçesi ile Yargıtay ‘a başvurmuştur.
Yargıtay kararda;
“Somut olayda, davacı işçi hakkında değişik alacaklılar tarafından çok sayıda icra takibi yapıldığı ve ücretine hacizler konulduğu, iş sözleşmesinin ihtara rağmen ücreti üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik işlem yapmaması nedeniyle savunması alınarak İş Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca feshedildiği anlaşıldığını, dosya içeriğine göre davalı şirket genel müdürlüğünce ücret ve diğer alacakları üzerine haciz konulan personelin durumlarını düzeltmeleri konusunda 16.3.2004 ve 10.1.2007 tarihli iki adet genelge yayınlandığını, davacıya da iş sözleşmesi feshedilmeden önce çalışma huzuru ve verimliliğin sağlanması açısından ücreti üzerindeki hacizlerin 2 aylık süre içerisinde kaldırılması gerektiği yönünde uyarıda bulunulduğunu, buna rağmen davacı ücreti üzerindeki hacizleri kaldırmaya yönelik işlem yapmadığını, davalı işverenin muhasebe servisinde görevli çalışan, mesaisini davacının borçları ve hakkındaki icra işlemleri nedeni ile bu işlemlere harcadığını davacının bu davranışı işyerinde olumsuzluklara yol açtığını, iş ilişkisinin işveren açısından önemli ölçüde sürdürülme olanağı kalmadığını belirterek, davacının bu davranışının fesih için geçerli neden teşkil ettiğini kabul etmiş ve yerel mahkemede açılan işe iade davasının kabulünün hatalı olduğuna, verdikleri onama kararının da maddi hataya dayandığına, emsal 2007/41951 ve 2008/10363 sayılı dairemiz dosyasında geçerli neden kabul olduğuna karar vermiştir. Çelişkinin giderilmesi gerektiğine karar vermiş ve maddi hataya dayalı 24.12.2007 gün ve 41947 Esas, 2007/38423 sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına, mahkemenin kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, davanın reddine, oybirliği ile karar vermiştir.”
Yargıtay’ın yukarıdaki emsal niteliğindeki kararda da belirtildiği üzere işverenler bu konuda çalışanlarına gerekli uyarıları yaparak ve bu konuda çözüm getirmelerini sağlayacak süreler tanıyarak işçilerden çözüm talep etme hakları olduğu gibi ayrıca işçilerin bu uyarılara kayıtsız kalması halinde iş akitlerini geçerli nedenle de feshedebilecek. Ancak maaş haczi gelen işçinin ekonomik sıkıntıda olduğu ve işe en çok ihtiyaç duydukları bir dönemde oldukları işverenler tarafından unutulmaması gereken bir husustur. Ayrıca personel yönetmeliği aracılığı ile işçiye bilgi aktarımı yapılması, işçilerin maaşlarına gelen hacizler sonucunda işlerini kaybetme riski ile karşı karşıya kalacaklarını önceden bilmeleri ve caydırıcı olması açısından da önem arz etmektedir.

Kaynak: Dünya Gazetesi - Ali Yüksel - 11.10.2013

 

10 Ekim 2013 Perşembe

Maluliyet tespiti işlemleri

T.C
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü

Sayı : 56766929-113/1150
Konu : Maluliyet tespiti işlemleri

GENELGE (2013/34) 8 EKİM 2013

5510 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası” Kanunu’na dayalı olarak yürürlükte olan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” 03/08/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanmış olup, 01/09/2013 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Yeni yönetmelik ile birlikte; 2011/49 sayılı Genelge çerçevesinde iş kazası ve meslek hastalığına ilişkin hususlar devam etmekte olup, çalışma gücü kaybı tespitine ilişkin hususlar yeniden düzenlemiştir. Yeni yönetmeliğe bağlı olarak değiştirilen Genelge hükümleri aşağıda yer almaktadır.

1- SİGORTALILARIN MALULİYET TESPİTİ

1.1. Sevk İşlemleri

Sigortalıların malul oldukları iddiası ile müracaatları üzerine, sosyal sigortalar yönünden istenilen şartlara haiz olanlar, ikamet ettikleri illerde bulunan Sağlık Bakanlığı’na bağlı eğitim ve araştırma hastaneleri, devlet üniversite hastaneleri, Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı eğitim ve araştırma hastanelerinden herhangi birine, bunların hiçbirinin bulunmaması halinde il merkezlerinde bulunan sağlık kurulu raporu düzenlemeye yetkili Sağlık Bakanlığı’na bağlı devlet hastanelerine sevk edilir.

Ancak belgelenmek kaydıyla sigortalıların hastalıklarından dolayı takip ve tedavilerinin yapıldıkları yerler Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri, devlet üniversite hastaneleri ve Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı eğitim ve araştırma hastanelerinden biri ise öncelikle bu hastanelere sevki yapılır.

Yine belgelenmek kaydıyla; sigortalının herhangi bir devlet hastanesi veya Kurumca yetkilendirilmiş hastaneler dışında kalan yataklı sağlık hizmet sunucularının yoğun bakımında tedavisi devam etmekte ve başka bir hastaneye nakli hayati risk taşımakta ise; bu hastanelere sevk edilir ve söz konusu hastanelerce düzenlenen sağlık kurulu raporları Kurum sağlık kurullarınca değerlendirmeye alınır.

Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılan kamu görevlileri hakkında herhangi bir nedenle doğrudan kendilerinin veya kurumlarının müracaat ve sevkleri üzerine düzenlenmiş sağlık kurulu raporlarının değerlendirmeye alınmasında, sigortalıların yetkili hastanelere Kurumca sevk edilmiş olma şartı aranmaz. Yine, personel kanunlarına tabi olanların hastalıklarının kanunlarında tayin edilen sürelerden fazla devam edip etmediğinin tespitine ilişkin olarak, Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucuları tarafından düzenlenmiş raporların incelenmesinde de sevk şartı aranmaksızın kamu görevlilerinin maluliyet tespit işlemi Kurum sağlık kurulunca yapılır.

Kanunun Geçici 18 inci maddesinde sayılanlardan Primsiz Aylıklar kapsamında bulunanların, maluliyet tespit işlemlerinde esas alınmak üzere ve yukarıdaki esaslar dahilinde doğrudan kendilerinin veya er, erbaş ve yedek subay okulu öğrencilerinin Milli Savunma Bakanlığı veya askerlik şubelerince sevkleri üzerine askeri hastanelerce, diğerlerinin ise valiliklerce askeri veya sivil hastanelerce düzenlenmiş sağlık kurulu raporlarının değerlendirmeye alınmasında, yetkili hastanelere Kurumca sevk edilmiş olma şartı aranmaz.

Türkiye ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan ülkelerde çalışan müşterek sigortalıların maluliyet değerlendirmelerinde, akit ülkenin resmi sigorta kurumunun belirlediği sağlık hizmeti sunucusu tarafından düzenlenen raporlar maluliyet değerlendirmelerinde esas alınır.

1.2. Sağlık Kurulu Raporları

Sigortalı ve hak sahiplerinin mağduriyetinin önüne geçilmesi ve bürokrasinin azaltılması maksadı ile sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliğinin 6 ncı maddesinde belirtilen hususların eksiksiz olarak uygulanması sağlanır. Bu maddede yer alan hususlara ilişkin Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri/Sosyal Güvenlik Merkezleri/Bölge Sağlık Kurulları tarafından yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucularına gerekli bilgilendirmeler yapılır.

1.3. Maluliyet Tespitine İlişkin Dosyada Bulunması Gereken Belgeler

Kurum sağlık kurullarına gönderilen dosyalarda bulunması gereken belgeler aşağıda belirtilmiştir:

  • Maluliyet tespit talebine ilişkin dilekçe veya 4/1-(c) kapsamındaki sigortalılar için bu tespitin yapılmasını talep eden kurum yazısı,
  • Maluliyet değerlendirmesinde esas alınacak ilk işe giriş tarihini gösterir onaylı belge,
  • İlk işe giriş sağlık raporu (bulunmadığı durumlarda bu raporun olmadığına dair sigortalı beyanı bulunacak veya dosyanın gönderilişine ait üst yazıya not düşülecektir),

ç) Erkek sigortalıların sevk ve terhis tarihlerini gösterir askerlik terhis belgesi, askerlikten muaf tutulmuş ise bununla ilgili ayrıntılı muayene bulgularını içeren askerliğe elverişli olmadıklarına ilişkin rapor,

  • Maluliyete sebep olduğu ileri sürülen hastalık ile ilgili daha önce başvurulan sağlık kuruluşlarından temin edilmiş rapor, tıbbi belge ve epikrizler,
  • Sigortalının maluliyetine ilişkin, daha önce tespit edilmiş herhangi bir karar veya kararlar mevcut ise bu karar veya kararlar ile dayanağı sağlık kurulu raporu ve belgeler,
  • Sevk sonucu usulüne uygun olarak düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun aslı ve dayanağı tıbbi belgeler.

Yukarıda sayılan belgeleri içerir dosya, Ek- 1’de yer alan “Maluliyet Dosyasına Ait Kontrol Listesi’ne göre, yetkili personel tarafından kontrol edildikten sonra imzalanır, dizi pusulası ile birlikte ilgili Kurum sağlık kuruluna gönderilir.

Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılar ile Geçici 18 inci maddesinde sayılanlardan primsiz aylıklar kapsamında bulunanların yapılacak maluliyet tespit işlemlerine esas olmak üzere ayrıca bir maluliyet dosyası oluşturulmaz. Bu kapsamdaki sigortalıların işlemlerinin yürütüldüğü tahsis dosyaları aynı zamanda ilgililerin maluliyet dosyası olarak esas alınır.

1.4. Dosyaların Gönderildiği Üst Yazıda Bulunması Gereken Bilgiler

Dosyaların gönderilişine ilişkin üst yazıda bulunması gereken bilgiler aşağıda belirtilmiştir:

Talep edilen tespite esas kanun maddesi (Örneğin 5510 sayılı Kanun’un 25 inci maddesi veya 28 inci maddesi gibi,

  • Maluliyet değerlendirmesine esas ilk işe giriş tarihi,
  • Dosyada bulunan Kurum sevkine istinaden düzenlenmiş sağlık kurulu raporlarının tarih ve sayıları,
  • Kadın sigortalıların soyadı değişikliklerinin nedeni,

ç) Sigortalının birden fazla sicil numarası olması halinde geçerli sicil numarası tespit edilir. Farklı sicil numaralarına göre düzenlenmiş rapor ve belgelerin bulunması durumunda bu belgelerin sigortalıya ait olduğu belirlenir.

1.5. Hizmet Borçlanmalarında Maluliyete Esas İlk İşe Giriş Tarihinin Tespiti

1.5.1. Kanunun 41 inci Maddesine Göre Hizmet Borçlanması Yapmış Sigortalılar
Kurumca yayımlanan 22/07/2011 tarihli ve 2011/58 sayılı Genelge gereği; Kanunun 41 inci maddesine göre hizmet borçlanması yapmış sigortalının Kanunun 25 inci maddesine göre malullük durumu incelenirken, söz konusu borçlanmalar dikkate alınarak tespit edilen sigortalılık başlangıç tarihi yerine, sigortalı adına ilk defa malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilen tarih esas alınır. Kurum sağlık kurullarına sigortalılık başlangıç tarihi olarak bu tarih bildirilir.

1.5.2. Yurtdışı Borçlanması Yapmış Sigortalılar

Kurumca yayımlanan 08/06/2011 tarihli ve 2011/48 sayılı Genelge gereği; yurtdışı borçlanmasından sonra malullük aylığı bağlanması talebinde bulunan sigortalıların Kurum sağlık kurullarınca 5510 sayılı Kanunun 25 inci maddesine göre ilk defa çalışmaya başladığı tarihte malullük durumu incelenirken;

  • Türkiye'de çalışması bulunmayanların sigortalılık süresinin başlangıç tarihi borcun en son ödendiği tarihten borçlanılan toplam gün sayısı kadar geriye götürülerek belirlenen,
  • Türkiye'de çalışması bulunanlardan Türkiye'deki sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise; sigortalılığın başlangıç tarihi borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülerek bulunan,

tarih, ülkemizde ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir. Bu tarih maluliyete esas tıbbi belgelerin sağlık kurullarına gönderilmesi sırasında ilk işe giriş tarihi olarak bildirilir.

2-SİGORTALILARIN VEYA GENEL SAĞLIK SİGORTALILARININ HAK SAHİBİ VEYA BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUĞU ÇOCUKLARININ MALULİYET TESPİTİ

2.1. Sağlık Kurulu Raporları

Hak sahibi veya bakmakla yükümlü olunan çocuklar hakkında Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucusu tarafından düzenlenmiş sağlık kurulu raporu değerlendirilmek üzere Kurum sağlık kuruluna gönderilir.

2.2. Maluliyet Tespitine İlişkin Dosyada Bulunması Gereken Belgeler

Kurum sağlık kurullarına gönderilen, sigortalı veya genel sağlık sigortalısının hak sahibi/bakmakla yükümlü olduğu çocuklarının dosyalarında bulunması gereken belgeler aşağıda belirtilmiştir:

  • Maluliyet tespit talebine ilişkin dilekçe,
  • Vukuatlı nüfus kayıt örneği,
  • Sevk sonucu usulüne uygun olarak düzenlenmiş sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbi belgeler,

ç) Maluliyete sebep olduğu ileri sürülen hastalık ile ilgili daha önce başvurulan sağlık kuruluşlarından temin edilmiş rapor, tıbbi belge ve epikrizler.

Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalı veya hak sahipleri ile Geçici 18 inci maddesinde sayılanlardan primsiz aylıklar kapsamında bulunanların hak sahiplerinin yapılacak maluliyet tespit işlemlerine esas olmak üzere ayrıca bir maluliyet dosyası oluşturulmaz. Bu kapsamdaki sigortalı hak sahiplerinin işlemlerinin yürütüldüğü emeklilik dosyaları aynı zamanda ilgililerin maluliyet dosyası olarak esas alınır.

2.3. Bakmakla Yükümlü Olunan Çocuklara İlişkin İşlemler

Malul olduğu iddiası ile sağlık sigortalarından yararlanma talebinde bulunan sigortalı veya genel sağlık sigortalısı çocuğunun, talep tarihinden önceki bir yıl içerisinde Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucularınca düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun mevcut olması halinde hastaneye sevk işlemi yapılmadan mevcut raporu değerlendirilmek üzere gerekli belgelerle birlikte Kurum sağlık kuruluna gönderilir.

Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucularınca düzenlenmiş sağlık kurulu raporu tarihinin bir yılı geçmiş olması veya söz konusu hastanelerce düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun bulunmaması durumlarında, sevk işlemi yapılarak yeni alınacak sağlık kurulu raporu ve gerekli belgeler değerlendirilmek üzere Kurum sağlık kuruluna gönderilir.

Bilindiği üzere, Kurum sağlık kurullarınca yapılan maluliyet tespitlerinde; Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucuları tarafından düzenlenmiş sağlık kurulu raporundaki bulgular esas alınmakta olup, kurul kararlarında rapor tarihine göre malul oldukları belirtilmektedir. Ancak, söz konusu çocukların rapor tarihinden önceki herhangi bir tarihte de (çocuğun 18 yaşını doldurduğu, vb.) malul olup olmadıklarının tespitinin istenmesi halinde; tespit istenen tarih ve gerekçesi, gönderilen dosyanın üst yazısında mutlaka belirtilir.

2.4. Hak Sahibi Çocuklara İlişkin İşlemler

2013/26 sayılı Genelge’ de belirtildiği üzere, gerek 5510 sayılı Kanunda gerekse bu Kanunda geçen mülga kanunlarda, malul çocuklara ölüm aylığı veya geliri bağlanabilmesi için ilgili kanunlarda aranan diğer şartlar hariç olmak kaydıyla;

- 2008/Ekim ayından sonra vefat eden sigortalıların hak sahibi malul çocuklarının, 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince, Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında kaybetmesi,

-2008/Ekim ayından önce vefat eden sigortalıların hak sahibi malul çocuklarının ise çalışamayacak derecede malul olması,

gerekmektedir.

Mevcut uygulamada ölen sigortalının sağlığında bakmakla yükümlü olduğu malul çocuğu hakkında Kurum sağlık kurulunca verilen malullük kararına esas rapor tarihi ile ölüm aylığı talep tarihi arasında;

- 1 yıldan az sürenin geçmiş olması durumunda, hak sahibi çocuğun malullük durumunun tespiti için hastaneye sevk işlemi yapılmamakta ve mevcut raporu,

- 1 yıldan fazla bir süre geçmiş ise, hak sahibi çocuğun sevk işlemi yapılarak, yeni alınacak sağlık kurulu raporu,

değerlendirilmek üzere Kurum Sağlık Kuruluna gönderilmekte idi.

Söz konusu uygulama aşağıda belirtildiği şekilde değiştirilmiştir.

Sigortalının sağlığında bakmakla yükümlü olduğu malul çocuğu hakkında verilen Kurum sağlık kurulu kararında kontrol muayenesi istenmemiş ise, sigortalının ölümü ile malul çocuğun ölüm gelir/aylığı talebinde bulunması halinde, rapor tarihine bakılmaksızın mevcut sağlık kurulu raporu aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınır ve malul çocuklardan yeni bir rapor istenmez.

Malul çocukların Kurumca belirlenen kontrol muayene tarihi bulunup bulunmadığının tespiti 2013/26 sayılı Genelge’ de belirtildiği üzere, Sağlık Provizyon Aktivasyon Sistemi “Süreli Kayıt Sorgulama” menüsünden yapılır. Kontrol muayene tarihinin bulunması halinde bu tarih sisteme işlenir ve o tarihte kontrol muayenesine gönderilir.

Diğer taraftan, ölüm aylığı talep tarihinde haklarında Kurum sağlık kurulunca alınmış malullük kararı bulunmayan çocuklardan, talep tarihinden önceki bir yıl içinde Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından düzenlenmiş sağlık kurulu raporu olanların bu raporları, hastaneye sevk işlemi yapılmadan değerlendirilmek üzere gerekli belgelerle birlikte Kurum sağlık kuruluna gönderilir.

Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucularınca düzenlenmiş sağlık kurulu rapor tarihinin bir yılı geçmiş olması veya söz konusu hastanelerce düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun bulunmaması durumlarında, sevk işlemi yapılarak yeni alınacak sağlık kurulu raporu ve gerekli belgeler değerlendirilmek üzere Kurum Sağlık Kuruluna gönderilir.

Kurum sağlık kurullarınca yapılan maluliyet tespitlerinde Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucuları tarafından düzenlenmiş sağlık kurulu rapor bulguları esas alınmakta olup, kurul kararlarında rapor tarihine göre malul oldukları belirtilmektedir. Ancak, söz konusu çocukların rapor tarihinden önceki herhangi bir tarihte de (sigortalının ölüm tarihi, çocuğun 18 yaşını doldurduğu, vb.) malul olup olmadıklarının tespitinin istenmesi halinde; tespit istenen tarih ve gerekçesi gönderilen dosyanın üst yazısında mutlaka belirtilir.

2.5. Farklı Sigortalılıklardan Kaynaklanan Maluliyet Talebi

Kanunun 25 inci maddesine göre yapılan değerlendirme sonucunda, ilk defa işe girdiği tarihte malul olduğunun anlaşılması nedeniyle, malullük aylığı bağlanamayan sigortalıların anne/babasından dolayı hak sahibi olarak yetim aylığı bağlanması talebinde bulunmaları halinde buna göre oluşturulacak dosya ile birlikte kendi sigortalılıklarından dolayı alınan kararlar, buna esas sağlık kurulu raporları ve diğer belgeleri içerir dosya Kurum sağlık kuruluna gönderilir.

3- YAŞLILIK SİGORTASI KAPSAMINDA MALULİYET TESPİTİ İŞLEMLERİ

3.1. Kanunun 28 inci Maddesinin Dördüncü Fıkrasının Uygulanması

Kanunun 25 inci maddesi gereğince yapılan değerlendirme sonucunda, Kurum sağlık kurullarınca haklarında “çalışma gücünün en az % 60’ını kaybettiği/vazifesini yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği anlaşılmış ise de; sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihte maluliyetini gerektirecek düzeyde bir hastalığı bulunduğu tespit edildiğinden söz konusu maddenin ikinci fıkrasına göre malullük aylığından yararlanamayacağı” kararı verilen sigortalıların çalışma gücü kayıp oranları % 60 ve üzerindedir.

Kanunun 28 inci maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen sigorta şartlarını haiz olan sigortalıların, bu maddeye göre aylık bağlanması taleplerinde aynı maddeye göre ayrıca oran tespiti istenmez.

3.1.1. 4/1 (a) Kapsamındaki Sigortalılar

Kanunun geçici 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına göre; 4/1(a) kapsamında olup bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olanlar hakkında “ilk defa çalışmaya başladığı tarihte 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 53 üncü maddesine göre malul sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya arızası bulunduğuna ve bu nedenle malullük aylığından yararlanamayacağına” karar verilmesi halinde, Kanunun 28 inci maddesinin dördüncü fıkrası uygulanmaz.

3.1.2. 4/1 (b) Kapsamındaki Sigortalılar

Daha önce haklarında mülga kanun hükümlerine göre “sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihte maluliyetini gerektirecek derecede hastalık bulunduğu tespit edilen” 4/1(b) kapsamındaki sigortalıların Kanunun 28 inci maddesinin dördüncü fıkrasına göre aylık bağlanması talebinde bulunmaları halinde, öncelikle Kanunun 25 inci maddesine göre maluliyet değerlendirmesi yapılır.

Buna göre, “çalışma gücünün en az % 60’ını kaybettiği anlaşılan, ancak sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihte maluliyetini gerektirecek derecede hastalık veya özrü bulunması nedeniyle malullük aylığından yararlanamayacağı” kararı verilen sigortalılar hakkında yaşlılık sigortası kapsamındaki işlemlerde, Kanunun 28 inci maddesinin dördüncü fıkrasına göre oran tespiti istenilmez.

3.1.3. 4/1- (c) Kapsamındaki Sigortalılar

5434 sayılı Kanunun mülga 44 üncü maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında, Emekli Sandığı’na (devredilen) tabi göreve atandıkları tarihten önce malul sayılmayı gerektiren hastalık veya engeli olduğu belirlenen kamu görevlilerinden, bu hastalık veya engelleri sebebiyle malullüğe ilişkin hükümlerden yararlanamayanların, Kanunun geçici 4 üncü maddesinin altıncı fıkrasından yararlandırılma talepleri halinde, raporları söz konusu hastalık veya engelin doğuştan olup olmadığı ile en az % 40 oranında bir engeli içerip içermediğinin tespiti amacıyla ayrıca Kurum Sağlık Kurulunca incelemeye tabi tutulur.

3.2. Kanunun 28 inci Maddesinin Beşinci Fıkrasına Göre Tespit İşlemleri

Kanunun 28 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre talepte bulunan sigortalıların, aynı fıkrada belirtilen sigortalılık şartlarını haiz olmaları halinde yaşlılık aylığı bağlanmasına esas çalışma gücü kaybı oranı 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre tespit edilir.

Kanunun geçici 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre; 4/1(a) kapsamında olup 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olanlardan, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılar hakkında Kanunun 28 inci maddesinin beşinci fıkrası uygulanmaz.

3.3. Kanunun 28 inci maddesinin Yedinci fıkrasına göre tespit işlemleri

Kanunda yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen yaş şartı dışındaki diğer şartları taşıyan, 55 yaşını dolduran ve erken yaşlanma talebinde bulunan sigortalılar hakkında yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucusu tarafından düzenlenmiş sağlık kurulu raporları, değerlendirilmek üzere Kurum Sağlık Kuruluna gönderilir.

3.4. Kanunun 28 inci Maddesinin Sekizinci Fıkrasına Göre Tespit İşlemleri

Kanunun 28 inci maddesine 17/04/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 16 ncı maddesi ile eklenen sekizinci fıkraya göre, kadın sigortalıların, başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul çocukları hakkında yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucusu tarafından düzenlenmiş sağlık kurulu raporları, değerlendirilmek üzere Kurum sağlık kuruluna gönderilir. Kanunun yürürlük tarihi dikkate alınarak, çocuğun hangi tarih itibariyle başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul olduğunun tespit edilmesinin istenmesi halinde; bu tarih üst yazıda (kadın sigortalının işe giriş tarihi ile çocuğun doğum tarihi) belirtilir.

4- KURUM SAĞLIK KURULU KARARLARINA İTİRAZ

4.1. İtiraz ve Süresi

Kanunun 58 inci maddesi gereği, çalışma gücünün maluliyeti gerektirecek derecede kaybı, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik derecesi ve vazife malullük derecesine ilişkin Kurumca verilen kararlardan itiraza konu olanları Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu inceleyerek karara bağlar.

Kurum sağlık kurulu kararlarına itiraz, kararın ilgililere tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içerisinde yapılır.

Tabii afet, savaş, terör, ayaklanma, mevzuat hükümleri vb. mücbir sebepler dışında belirtilen süreyi aşan itirazlar yeni başvuru olarak değerlendirilir.

4.2. İtiraz İşlemleri

Bilindiği üzere Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu, Kurum sağlık kurulunca verilen karara esas tüm dosyanın aslı üzerinden değerlendirme yapar. Bu nedenle itiraza ilişkin dilekçe ile birlikte tüm dosya Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna iletilmek üzere Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğüne (Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığına) gönderilir.

Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna gönderilen dosya içerisinde; Kurum sağlık kurulunca verilmiş tüm kararlar ve kararlara esas sağlık kurulu raporları ile dayanağı tıbbi belgeler ve üst yazının bulunması gerekmektedir.

Diğer taraftan, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna gönderilen dosyalarda, Kurum sevki ile düzenlenmiş ve Kurum kararı bulunmayan sağlık kurulu raporu bulunmaz. Bu durumda söz konusu rapor değerlendirilmek üzere öncelikle Kurum sağlık kuruluna gönderilir, verilen karara itiraz olması halinde ise tüm dosya Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’na iletilir.

4.3. Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunda Hekim Dinlenilmesi

Kurum sağlık kurulu kararına itiraz edenler, her türlü masrafları kendilerine ait olmak üzere, Kurulda kendi belirledikleri bir uzman hekimin dinlenmesini talep edebilir. Bu durumda ilgilinin talebi yazılı olarak alınır ve dosyaya eklenerek üst yazıda belirtilir.

Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nda dosyanın görüşüleceği tarih ve saat belirlenerek Kurul sekretaryası tarafından Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgiliye bildirilir. Dinlenmesi talep edilen uzman hekimin belirlenen tarih ve saatte hazır bulunmaması durumunda, Kurulca değerlendirme yapılır ve karara bağlanır.

4.4. Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunda Muayene

Kurul, gerek görmesi halinde değerlendirdiği dosya sahibini muayene için davet edebilir, buna ilişkin karar dosyanın gönderildiği birime iletilir.

Kurulda muayene kararı ilgiliye bildirilir. Bildirim yazısında;

  • Kurulun huzurda muayene tarihi ve kararı,
  • Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun toplantı adresi,
  • Kurulda muayeneyi kabul etmemesi (Bu durumu Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgiliye tebliğini izleyen 15 gün içerisinde yazılı olarak Kuruma bildirmesi gerektiği) veya belirtilen tarihte anılan Kurulda bulunmaması halinde Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunda değerlendirme yapılamayacağı,

hususları belirtilir.

İlgili kişinin Kurulda muayeneyi kabul etmemesi durumunda buna ilişkin dilekçesi alınarak Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna gönderilir.

Kurulda muayenesine karar verilmekle birlikte, tıbbi olarak gelemeyecek durumda olanlar hakkında, karar veren kurum sağlık kurulunun bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğünce görevlendirilen bir hekim tarafından yerinde muayene edilerek durum tespit tutanağı düzenlenir, imza altına alınır ve Kurula gönderilir.

4.5. İtiraza ilişkin kararlar

Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunda yapılan değerlendirme sonucu alınan kararlarda;

  • Değişiklik olmaması halinde sadece kararın bir örneği,
  • Değişiklik olması halinde kararı ile karara esas sağlık kurulu raporunun birer örneği,

ilgili birimce kararı veren Kurum sağlık kuruluna iletilir.

Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kararları ve bu kararlara esas raporların birer örneği Kurum sağlık kurulu sekretaryasınca arşivlenir.

Diğer taraftan Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kararları hakkında ilgililere tebliğ edilecek yazılarda, anılan Kurul kararının tarih ve sayısı ile karar metni yer alacaktır.

5-KONTROL MUAYENELERİNE İLİŞKİN İŞLEMLER

5.1. Kontrol Muayenesine İlişkin Sevkler

Kurum sağlık kurulları kararı gereği kontrol muayenesine ilişkin yapılan sevklerde, maluliyet kararına esas teşkil eden sağlık kurulu raporunun bir örneği sevk yazısı ile birlikte ilgili sağlık hizmet sunucusuna gönderilir.

5.2. Kontrol Muayenesi İle İlgili Değerlendirme

Maluliyet kararı verilen tüm sigortalı, hak sahibi ve bakmakla yükümlü olunan çocuklar hakkında, Kurum sağlık kurulları tarafından yapılan değerlendirme sonucu gerekli görüldüğü hallerde Kanunun 94 üncü maddesi gereğince kontrol muayenesine karar verilebilir. Buna ilişkin değerlendirmeler, maluliyet tespitinde esas alınan mevzuat hükümlerine göre yapılır.

Kurum sağlık kurulu kararlarına, kontrol muayenesine esas sağlık kurulu raporlarından önceki raporlar yazılmaz.

Kontrol muayenesi sonrası maluliyetin kaldırıldığı durumlarda, değerlendirilen rapor birden fazla ise karara esas sağlık kurulu raporunun tarih ve sayısı kararda belirtilir.

03/08/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği yürürlük tarihi öncesi; haklarında kontrol muayenesi şartı bulunanların kontrol muayeneleri sonucu düzenlenen sağlık kurulu raporları önceki mevzuat çerçevesinde değerlendirilir. Bu değerlendirme sonucu maluliyet kararı kaldırılanların, 01/09/2013 tarihinden sonraki başvurularına ilişkin değerlendirmelerde “

Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” esas alınır.
Diğer taraftan 01/09/2013 tarihinden önce böbrek hastalığı nedeniyle malul sayılmakla birlikte kontrol muayenesi gerektiği kararı verilenlerden;

  • Kontrol muayene tarihi 01/09/2013’den sonra olanlar hakkında tespit edilen kontrol muayene tarihine göre düzenlenecek sağlık kurulu raporları ile birlikte maluliyet tahsis dosyası ilgili Kurum sağlık kuruluna gönderilir. İlk maluliyet kararının verildiği mevzuat hükümlerine göre yapılan değerlendirme sonucunda, maluliyetinin devam etmediğine karar verilenlerin tekrar talepte bulunmaları halinde, talep tarihi ile son tarihli raporu arasında 1 yıldan az süre bulunması durumunda, yeni rapor temin ettirilmeden dosya mevcut haliyle yürürlükte olan mevzuat çerçevesinde değerlendirilir.
  • 01/09/2013 tarihinden önce kontrol muayenesi sonucu maluliyetinin devam etmediğine karar verilenlerin söz konusu tarihten sonra talepte bulunmaları halinde durumları bu Genelgenin geçici hüküm başlıklı 9 uncu maddesi çerçevesinde değerlendirilir.

5.3. Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu Kararına İlişkin Kontrol Muayeneleri

Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca Kurum dosyası üzerinden yapılan değerlendirme sonrası kontrol muayenesi gerektiği kararı verilmesi halinde, bu kontrol muayenesine ilişkin değerlendirme ilgili Kurum sağlık kurulunca yapılır.

Ancak, yargı süreci devam eden dava dosyalarının Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca değerlendirilmesi sonucu kontrol muayenesi gerektiği kararı verilmesi halinde, bu kontrol muayenesine ilişkin değerlendirme anılan Kurulca yapılır.

6-MALULİYET DOSYALARININ DEĞERLENDİRİLECEĞİ KURUM SAĞLIK KURULLARI

6.1. Sigortalılar ile Bunların Bakmakla Yükümlü Olduğu/ Hak Sahibi Çocukları

Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile bunların hak sahipleri ve sigortalılar ile genel sağlık sigortalılarının bakmakla yükümlü oldukları çocuklarının malul oldukları iddiası ile müracaatları sonucunda düzenlenen dosyalar bağlı bulundukları sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezleri tarafından ilgili Kurum sağlık kuruluna gönderilir.

Aynı fıkranın (c) bendi kapsamındaki;

a) Kamu görevlileri ile hak sahibi çocuklarının dosyaları Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünce (Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığı),

b) Emekli aylığı almakta olan kamu görevlilerinin bakmakla yükümlü oldukları çocuklarının maluliyet tespitine ilişkin dosyaları sosyal güvenlik il müdürlüklerince/sosyal güvenlik merkezlerince,

c) Çalışmakta olan kamu görevlilerinin bakmakla yükümlü oldukları çocuklarının malul olup olmadıklarının tespit edilmesine ilişkin talepleri, görev yaptıkları kurumları vasıtası ile intikal ettirilen sosyal güvenlik il müdürlüklerince/sosyal güvenlik merkezlerince,

Kurum sağlık kurulunda değerlendirilmek üzere Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne (Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi) gönderilir.

Ayrıca erler, köy korucuları, 2330, 3713 ve 5233 sayılı Kanunlar kapsamında aylık talebinde bulunan siviller ile amatör sporcular ve bunların hak sahibi çocuklarının malul olup olmadıklarının tespit edilmesine ilişkin talepleri Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünce (Primsiz Aylıklar Daire Başkanlığı) Kurum sağlık kurulunda değerlendirilmek üzere Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne (Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi) gönderilir.

Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalıların Kanunun 28 inci maddesine gereğince yaşlılık sigortasına ilişkin dosyaları ve Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesindeki ilgili daire başkanlıkları tarafından, Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığına gönderilen tüm dosyalar, Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne bağlı Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezine gönderilir.

7-MALULİYET İŞLEMLERİNE İLİŞKİN DİĞER HUSUSLAR

7.1. Karar Sonrası Yeni Talep

Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile bunların bakmakla yükümlü oldukları veya hak sahibi çocuklarının hastalıklarında artma veya yeni bir hastalığın ilave olduğunu sağlık hizmet sunucularından (Aile Sağlığı Merkezleri de dâhil) aldıkları herhangi bir tıbbi belge ile Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerine/Sosyal Güvenlik Merkezilerine başvurmaları halinde sağlık hizmeti sunucularına sevki yapılır. Bu uygulama 03/08/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre başvuran ve karar verilenler için geçerlidir.

7.2. Taleplerin İşlemden Kaldırılması

Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu veya Kurum sağlık kurulunca yeniden muayene veya eksik belge istenildiğinde, söz konusu ara karar gereğinin en geç bir yıl içerisinde tamamlanarak dosyanın gönderilmesi gerekmektedir.

Bu süre içinde ara karar gereğinin yerine getirilmemesi durumunda dosya işlemden kaldırılır ve bu husus ilgili sağlık kuruluna bildirilir. Bundan sonra yapılacak maluliyet taleplerine ilişkin değerlendirme yeni talebe istinaden düzenlenen sağlık kurulu raporları üzerinden yapılır.

7.3. Dava Dosyalarına İlişkin Görüşler

Maluliyete ilişkin verilen kararlara karşı açılan davalarla ilgili olarak gerek Kurumun ilgili birimlerinden istenen savunmaya esas görüş yazıları, gerekse mahkemelerden gönderilen ara kararlarına karşı görüş yazıları (Kurum kararına ilişkin Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kararı olanlar da dahil), ilgili Kurum sağlık kurulu ve bunların bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlükleri tarafından hazırlanır.

7.4. Mahkemelere Maluliyet Dosyası Temini

Mahkemelerce maluliyet dosyası istenmesi durumunda, ilgili hakkında alınmış Kurum sağlık kurulu kararı ve kararın incelenen raporlar kısmında yazılı sağlık kurulu raporları ile tıbbi belgelerin, mahkeme yazısında aksi bir husus bulunmadığı sürece, aslı gibidir onaylı örnekleri evrak dizi pusulasına bağlanarak dosyaların bulunduğu birimler tarafından gönderilir.

7.5. Kurum Sağlık Kurullarının Ara Kararlarına İlişkin Uygulamalar

Maluliyet tespiti için Kurum sağlık kurullarınca verilen ara kararlara ilişkin uygulamalarda;

a) Yeniden muayene istenilmesi halinde, sevk edilen sağlık hizmet sunucularında muayene istenilen kliniğin/kliniklerin mevcut olup olmadığı sorgulanır.

b) Birden fazla klinikte muayene istenilmesi halinde, muayene istenilen tüm kliniklerce düzenlenen raporların ve mevzuat yönünden istenilen eksik bilgi ve belgelerin tamamlanması sağlanarak dosyanın tamamı, ilgili kurullara gönderilir.

7.6. Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu Kararına İlişkin Maddi Hata

Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kararlarında maddi hata tespit edildiğinde; dosyanın tamamı, düzeltilmesi istenen husus ve gerekçesini belirten yazı ekinde (maddi hata tıbbi mevzuat ile ilgili ise buna ilişkin Kurum sağlık kurulu kararı ile) anılan Kurula iletilmek üzere Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğüne (Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığına) gönderilir.

7.7. Resmi Sağlık Hizmeti Sunucularının Bilgilendirilmesi

Sosyal Güvenlik İl/Merkez müdürlükleri, işlemlerdeki hız ve verimliliğin arttırılması amacıyla illerinde bulunan yetkilendirilmiş sağlık hizmet sunucularına “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ile ilgili bilgilendirme yapar.

8- KURUM SAĞLIK KURULLARINCA DEĞERLENDİRMELERDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

8.1. Kurul Kararları

Kurul kararlarında maluliyet değerlendirmesinde esas alınan;

  • Sigortalının ilk işe giriş tarihi,
  • Talep tarihi,

bulunur.

Ayrıca Kurul değerlendirmesinde verilen kararın metni esas alınan mevzuat ile uyumlu olmak zorundadır.

8.2. Hak sahipleri

2013/26 sayılı Genelge’ de belirtildiği üzere, 01/10/2008’den önce ölen sigortalının çocuklarının maluliyet tespitleri mülga Kanun hükümlerine göre yapılmaktadır.

Bu tarihten sonra ölen sigortalının çocuklarının maluliyet tespitleri “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ ne göre yapılmakta olup ancak tespit taleplerinin 01/09/2013’den sonra olması halinde değerlendirme Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ne göre yapılır.

8.3. Kanser Hastalarında Kontrol Muayenesi

Kanser hastalarında tanı tarihi, haklarında düzenlenmiş onaylı tıbbi belgelerde (patoloji raporu, rapor, epikriz vb.) yer alan tarihtir. Yönetmelikte yer alan kontrol muayene süreleri, talep tarihi itibariyle belirtilen süreyi aşması durumunda maluliyet değerlendirmeleri Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’nin ilgili bölüm hükümleri doğrultusunda yapılır. Yine bu süre talep tarihi itibarı ile belirtilen süreler içinde yer alıyor ise; maluliyet değerlendirmeleri öncelikle yönetmeliğin ilgili bölüm hükümleri doğrultusunda yapılır. Ancak bu hükümler doğrultusunda maluliyet kararı verilmemesi durumunda tanı tarihi itibariyle Yönetmelikte bildirilen süreler içinde malul sayılır. Kontrol muayene sürelerinin bitiminde alınacak yeni tarihli sağlık kurulu raporları Yönetmeliğin ilgili hükümlerince değerlendirilir.

8.4. Lösemi Hastaları için Kemik İliği veya Kök Hücre Naklinde Kontrol Muayenesi

Lösemi hastalarına konulan kontrol muayene süresi içinde, kemik iliği veya kök hücre nakli olması durumunda, tekrar nakil tarihinden itibaren en az 12 ay süreyle malul kabul edilir. Ancak bu 12 aylık süre, 24 aylık kontrol muayene süresi içindeyse en az 24 ay (lösemi tanısı aldığı tarihten itibaren) süreyle malul kabul edilir. Bu hastalarda, kemik iliği veya kök hücre nakli tanıdan 24 ay geçtikten sonra yapılmışsa yine nakil tarihinden itibaren en az 12 ay süreyle malul kabul edilir. Kontrol muayene sürelerinin bitiminde alınacak yeni tarihli sağlık kurulu raporları Yönetmeliğin ilgili hükümlerince değerlendirilir.

8.5. Lösemi Hastalığının Relapsı Durumunda Kontrol Muayenesi

Lösemi hastalarının kontrol muayene süresi içinde relaps olması halinde tekrar relaps tarihinden itibaren en az 24 ay süreyle malul kabul edilir. Lösemi hastalarına konulan kontrol muayene süresi dışında herhangi bir tarihte relaps olması halinde relaps tarihi itibariyle tekrar en az 24 ay süreyle malul kabul edilir.

Kontrol muayene sürelerinin bitiminde alınacak yeni tarihli sağlık kurulu raporları Yönetmeliğin ilgili hükümlerince değerlendirilir.

8.6. Çoklu ilaca dirençli tüberküloz hastalarında kontrol muayenesi

Çoklu ilaca dirençli tüberküloz hastalarında kontrol muayene tarihi, haklarında maluliyet talebi için düzenlenen sağlık kurulu raporu tarihi itibariyle iki yıldır.

8.7. Yardımcı solunum cihazlarının sürekli kullanılması

Yönetmeliğin 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde yer alan “Solunum yetmezliği nedeniyle yardımcı solunum cihazlarının sürekli kullanılması” ifadesi, kronik solunum yetmezliği nedeniyle hayatın idamesi için sürekli invaziv/noninvaziv solunum cihazlarının kullanılması gereken durumları içermektedir.

9- GEÇİŞ MADDESİ

01/09/2013 tarihinden önceki mevzuat hükümlerine göre Kurum sağlık kurulu ve/veya Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nca maluliyetleri kabul edilmeyenler için anılan tarihten sonraki başvurularında, talep tarihinden önceki bir yıl içerisinde Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti sunucularınca düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun mevcut olması halinde sevk işlemi yapılmadan mevcut raporu değerlendirilmek üzere gerekli belgelerle birlikte Kurum sağlık kuruluna gönderilir.

10- YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN HÜKÜMLER

10/06/2011 tarihli ve 2011/49 sayılı Genelge’nin giriş bölümünün 5. ve 6. fıkraları, çalışma gücü kaybı, vazife malullüğü, harp malullüğü ile erken yaşlanma durumlarının tespitine ilişkin; 1. ve 2. maddeler ile 4.1. maddedeki “çalışma gücü ve”, 4.6.1. maddesinin Kurum sağlık kurullarınca verilen ibaresinden sonra gelen “çalışma gücü ve”, 4.9. maddesinde; sigortalıların ibaresinden sonra gelen “çalışma gücü ve” ibareleri ve 4.9. maddesinin son paragrafı,

06/11/2012 tarihli ve 2012/35 sayılı Genelge,

12/07/2011 tarihli ve 14402725 sayılı Kurum Başkanlık Talimatı,

yürürlükten kaldırılmıştır.

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.


Mustafa KURUCA

Kurum Başkanı V.

EKLER DİZİNİ

Ek: 1- Maluliyet dosyasına ait kontrol listesi (Bir sayfa).

Ek: 2- Sağlık kurulu raporu düzenleyen sağlık hizmet sunucularınca dikkat edilmesi gereken usul ve esaslar (İki sayfa).

EK- 1

MALULİYET DOSYASINA AİT KONTROL LİSTESİ

Belgeler

Var/Yok
(+ / -)

Maluliyet talep dilekçesi

 

İlk işe giriş bildirgesi

 

Erkek sigortalılar için askerlik terhis belgesi

 

Eğer sigortalı askerlikten muaf tutulmuş ise buna ait askeri hastanece düzenlenmiş ayrıntılı muayene bulgularını içeren sağlık raporu (askerlik sakat raporu)

 

İlk işe giriş sağlık raporu veya beyanı

 

Sevk sonucu sağlık tesisince usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporu aslı ve dayanağı tıbbi belgeler

 

Sigortalının mevcut rahatsızlığı ile ilgili daha önce almış olduğu raporlar, tıbbi belge ve epikrizlerin (çıkış özeti) birer örneği

 

Kurumumuzca sigortalıyla ilgili daha önce verilmiş bir maluliyet kararı mevcutsa, bunun bir örneği ile dayanağı olan rapor ve diğer belgeler

 

Yukarıda belirtilen belgelerin, sigortalının maluliyet dosyasında tam ve eksiksiz bulunduğu tarafımca kontrol edilmiştir.

EK- 2

SAĞLIK KURULU RAPORU DÜZENLEYEN SAĞLIK HİZMET SUNUCULARINCA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

1- Maluliyet Tespitine Esas Sağlık Kurulu Raporlarında;

a) Hastane adının,
b) Sigortalı veya hak sahibinin adı, soyadı, T.C. Kimlik Numarası, baba adı ve doğum tarihi bilgilerinin,
c) Raporun tarih ve sayısının,
ç) Hastaneye giriş ve çıkış tarihlerinin,
d) Sigortalı ve 15 yaşından büyük çocukların son 6 aylık mühürlü fotoğrafının,
e) Sağlık Kurulu raporunun düzenlenme nedeninin (maluliyet, iş kazası, meslek hastalığı …),
f) Kimlik tespiti yapılarak sigortalı/hak sahibinin talebine esas teşkil eden hastalık ya da arızalarının, ilgili branşlarca muayenesi sonucu, muayene bulgularının her bölümün karşısına ayrıntılı olarak yazılmasına,
g) İlgili branşlarca yapılan tetkik sonuçlarının sağlık kurulu raporuna yazılıp, tetkik raporlarının aslı ya da onaylı fotokopilerinin eklenmesine,
ğ) Eklenen test ve tetkik belgelerinde sigortalı/hak sahibinin adı, soyadı ve tetkik tarihinin belirtilmesine,
h) Devam eden tedavisi varsa tedavi protokolünün belirtilmesine,
ı) Tıbbi terimlerin kısaltılmaksızın yazılmasına,
i) Daha önce aynı hastanede tedavi görülmüş ise, buna ilişkin işlem tarihinin de yer aldığı epikrizler, ameliyat notları, patoloji raporları, tetkikleri ve benzeri belgelerin aslı veya resmî onaylı fotokopilerinin eklenmesine,
j) Hekim muayeneleri, tetkikler vb. işlemler tamamlandıktan sonra bilgisayar ortamında yazılmış ve sağlık kurulunca onayları tamamlanmış, asıl nüshasının sevk veren sosyal güvenlik il müdürlüğüne gönderilmesine, hasta yakınlarına bir nüsha verilecek ise “aslı gibidir” onayı yapılarak verilmesine,
k) Karar hanesinde çalışma gücü kayıp oranı belirtilmeksizin, "Sosyal Güvenlik Kurumunca belirlenecektir" ibaresinin yazılmasına,

dikkat edilir.