Sayfalar

3 Ekim 2012 Çarşamba

Çalışanın vefatı halinde işverene getirilen yükümlülük

Çalışanın vefatı halinde işverene getirilen yükümlülük

01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Yeni Borçlar Kanunu ile birlikte işverene getirilen yükümlülüklere düzenlemeler getirilmiş olmakla birlikte aynı zamanda ilave sorumluluklar da getirilmiştir. İşçi-işveren sorumlulukları gözden geçirilmiştir. İşverenin yükümlülüklerinin artmasından dolayı ek maliyetler de yüklenmiştir. İş sağlığı ve güvenliği yasası ile getirilen yükümlülükler, Borçlar Kanunu – Türk Ticaret Kanunu ndaki gelişmeler işverenin kanuni sorumluluk maliyetlerini arttıracaktır. Yazımızda Borçlar Kanunundaki bir maddeden bahsetmek istiyorum.

6098 sayılı Yeni Borçlar Kanunu’ nun İşçinin Ölümü başlıklı 440. maddesinde şöyle ifade edilmektedir: “Sözleşme, işçinin ölümüyle kendiliğinden sona erer. İşveren, işçinin sağ kalan eşine ve ergin olmayan çocuklarına, yoksa bakmakla yükümlü olduğu kişilere, ölüm gününden başlayarak bir aylık; hizmet ilişkisi beş yıldan uzun bir süre devam etmişse, iki aylık ücret tutarında bir ödeme yapmakla yükümlüdür.”

Diğer bir ifadeyle; Borçlar Kanunu’ndaki bu düzenlemeyle işçinin ölümü halinde işverene; işçinin yakınlarına (eşine ve reşit olmayan çocuklarına, yoksa bakmakla yükümlü olduğu kimselere) kıdemine göre 1 yada 2 aylık maaş verme yükümlülüğü getirildi. İşçinin ölümü halinde ortaya çıkan söz konusu ödeme yükümlülüğünün , 4857 sayılı İş Kanunu ndaki diğer haklarla ilişkilendirilmeden yerine getirilmesi gerekiyor. Zaten bu düzenleme 4857 sayılı İş kanununda yer almamaktadır.

Son dönemde çıkan yeni kanunlarla birlikte işverene getirilen yükümlülükler arttırılmıştır. İşverenlerin özellikle yüklü kıdem tazminatları, SGK ödemeleri konusunda serzenişleri devam etmekteyken bu konunun da ilave edilmesiyle ilerleyen dönemlerde gündem oluşabilir. Bu konuda İşçi çalıştırmanın işverene maliyetini daha da düşürmeliyiz. İşverenlere yönelik yapılan indirim ve teşvikler (5510 sayılı kanun – 6111 sayılı kanun) sevindirici gelişmeler olurken teşvik çeşitliliğini arttırarak sürdürmeliyiz. Bu sayede Kayıt dışı istihdamın önüne geçilebilir, kayıtlı ancak gerçek dışı beyanları ortadan kaldırabiliriz.

Erkan KİPİK / Tarih: 02.10.2012

      Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder