Sayfalar

15 Ağustos 2013 Perşembe

İş sağlığı ve güvenliğine aykırı haller nedeniyle işyerlerinde işin durdurulması ile ilgili hususlar

İş sağlığı ve güvenliğine aykırı haller nedeniyle işyerlerinde işin durdurulması ile ilgili hususlar

Giriş

Ülkemizde meydana gelen iş kazalarının sayısının gün geçtikçe artması, bir takım önlemlerin alınmasını mecburi kılmış, ancak tüm cezai ve önleyici düzenlemelere rağmen iş kazaları istenildiği ölçüde azaltılamamıştır. Bu ve buna benzer sebeplerle 6331 Sayılı İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu 30.06.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve işverenler açısından eskiye nazaran çok daha ağır müeyyideler öngörmüştür. Bu Kanun ile birlikte pek çok yeni düzenleme ve uygulama da yürürlüğe girmiştir. 30.03.2013 tarihli Resmi Gazete’de ise “İşyerlerinde İşin Durdurulmasına Dair Yönetmelik” yayınlanmıştır. Bir işyerinin karşı karşıya kalabileceği en büyük ceza, hiç şüphesiz işyerinin belirli bir süre için veya süresiz olarak resmi makamlarca kapatılması ve işyerinin faaliyetlerinin durdurulmasıdır. Dolayısı ile çalışanlarının iş güvenliği açısından gerekli işlemleri yapmayan, önlemleri alma konusunda yetersiz davranan işverenlere karşı kamu gücünün elinde bulunan en önemli araç da; işyerlerinde işin durdurulması hususudur. Bu çalışmada yeni yayınlanmış bulunan yönetmelik çerçevesinde işyerlerinin kapatılması süreci incelenecektir.

 

1. Yönetmeliğin Amacı ve Kapsamı

30.03.2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmış bulunan “İşyerlerinde İşin Durdurulmasına Dair Yönetmelik” in amacı; işyerindeki bina ve eklentilerde, çalışma yöntem ve şekillerinde veya iş ekipmanlarında çalışanlar için hayati tehlike oluşturan bir husus tespit edildiğinde veya çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan işlerin yapıldığı veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde risk değerlendirmesi yapılmamış olması durumlarında, işyerinin bir bölümünde ya da tamamında bu tehlike giderilinceye kadar işin durdurulması ile durdurma kararı uygulanmış işyerinde çalışmaya tekrar başlanmasına izin verilmesinin usul ve esaslarının tespit edilmesi olarak belirlenmiştir.

Yukarıda da belirtildiği üzere işyerinde işin durdurulması hem işveren hem de çalışanlar açısından sonuçları oldukça ağır bir yaptırımdır. Dolayısı ile bu müeyyidenin uygulanması açısından yukarıda ki paragrafta görüleceği üzere ciddi bir sınırlamaya gidilmiştir. Bu sınırlama içerisinde ilk sebep, işyerlerinde çalışanların hayatını tehlikeye atacak bir tehlikenin ve tehdidin varlığıdır. İkincisi ise zaten işin doğası gereği tehlike arz eden ve çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan işlerin yapıldığı veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde risk değerlendirmesi yapılmamış olması durumudur. Bu iki durumun bir tanesi tüm işyerleri için geçerli olabilecek iken, ikincisi ise yalnızca tahdidi olarak sınırlandırılmış olan iş kollarında faaliyet gösteren işyerlerine uygulanabilecektir. Zaten Yönetmeliğin 20/06/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamındaki işyerlerine uygulanabileceğinin öngörülmüş olması da bu hususu desteklemektedir. Yine büyük endüstriyel kaza olabilecek işyeri tanımlamasından da; 18/8/2010 tarihli ve 27676 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Büyük Endüstriyel Kazaların Kontrolü Hakkında Yönetmelik kapsamına giren tüm işyerlerinin anlaşılması gerekecektir.

 

2. İşyerinde İşin Durdurulmasına İlişkin Usul ve Esaslar

İşyerinde işin durdurulmasına ilişkin bir sebebin varlığının tespiti ile işin durdurulması arasında bir süreç bulunmaktadır. Bu süreç öncelikle bir İş Müfettişinin işin durdurulmasını gerektirecek bir sebebin varlığını tespiti ile başlamaktadır. İş Müfettişi bu tespitleri yaptığı tarihin en geç ertesi günü konuya ilişkin raporunu düzenlemek ve İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’na hazırlamış olduğu raporu göndermekle yükümlüdür. Müfettiş, raporda durdurmayı gerektiren hususlara, alınması gereken tedbirlerin niteliğine ve yapılması gereken diğer iş ve işlemlere ayrıntılı olarak yer vermek durumundadır.

İş Teftiş Kurulu Başkanlığı, söz konusu raporu gerekli değerlendirmenin yapılabilmesi amacı ile üç adet Müfettişten oluşan Heyete gönderir. Heyet; İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından oluşturulduğu gibi, Heyetin Başkanı da; yine Kurul tarafından tespit edilir. Heyet, kendisine intikal eden ve işin durdurulması talebi bulunan raporu, raporun kendisine gelişinden itibaren en geç iki iş günü içerisinde değerlendirmek durumundadır. Heyette kararlar oy çokluğuyla alınır ve heyetçe imzalanır. Heyet, raporda belirtilen hususlara katılmadığı durumlarda kararını, gerekçeleri ile birlikte yazar. Yine gerekli görüldüğü takdirde Heyet, karara konu işyerinde inceleme yapabilme yetkisine de haizdir.

Üç İş Müfettişinden oluşan Heyet, yapmış olduğu incelemeler neticesinde ya işin durdurulmasına, yada işin durdurulmasına yer olmadığına dair bir karar verir. Eğer işin durdurulmasına karar verilirse, söz konusu karar ilgili valiliğe ve işyeri dosyasının bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne bir gün içinde gönderilir. İşin durdurulması ile ilgili karar mülki amir tarafından 24 saat içinde uygulanmak durumundadır. Mülki amir işyerinin bir bölümünde veya tamamında işin durdurulması ile ilgili kararı, gerektiğinde kolluk kuvvetlerinin de yardımı ile uygular ve neticesinde bir tutanak düzenleterek, tutanağın bir nüshasını da işyeri dosyasında saklanmak üzere o ilin Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne gönderir. Burada uygulama zorluğu açısından gerekli kolluk kuvvetlerini kullanabilme ve yönlendirebilme yetisine sahip olan idari makamlara işin durdurulması kararının uygulanması görevinin verilmiş olması da; ayrıca isabetlidir.

Heyet yapmış olduğu incelemeler neticesinde oybirliği veya çokluğu ile işin durdurulmasına gerek bulunmadığına da karar verebilir. Bu takdirde İş Müfettişi tarafından düzenlenen rapor işleme konmaz ve İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’na geri gönderilir.

 

3. İşyerindeki Mühürlerin Geçici Olarak Sökülmesi

İşyerinde işin durdurulması hali ile ilgili olarak çalışmanın tekrar başlayabilmesi için işverence bir takım önlemlerin alınması ve işin işleyişi ile ilgili bazı düzenlemeler ve değişiklikler yapılması gerekmektedir. Bunun için de işverenin işyerine ve işin durdurulduğu yere girebilmesi ve bir takım düzenlemeler yapabilmesi zorunludur. İşveren, işin durdurulmasına sebep olan hususların giderilmesi için mühürlerin geçici olarak sökülmesi ile ilgili talebini içeren dilekçeyi, ilgili il müdürlüğüne yazılı olarak iletir. Durdurma kararına sebep olan hususlar Yönetmeliğin 7 nci maddenin birinci fıkrası kapsamında ise, hayati tehlikenin giderilmesi için alınması gereken tedbirler, bu tedbirlerin alınması için yapılacak çalışmanın koordinasyonu, alınması gerekli iş ekipmanları, yapılacak çalışmaların süresi ve çalıştırılacak çalışan sayısı ve benzeri bilgilerin yer aldığı, işverenin taahhüdü ile hazırlanan bir dosya dilekçe ekinde, aynı zamanda bu dosyanın elektronik ortama aktarılmış hali de; Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne sunulur. İşverenin taahhüdü ve dilekçesi ıslak imzalı olmak zorundadır. Durdurma kararına sebep olan husus Yönetmeliğin 7 nci maddenin ikinci fıkrası kapsamından kaynaklanıyor ise; işyerinde yapılacak risk değerlendirmesi hakkında iş ve işlemleri belirtir bilgiler ibraz edilen dosyaya eklenir.

Mühürlerin geçici olarak sökülmesi talebini alan Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü, söz konusu talebi aynı gün içinde İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’na iletmekle mükelleftir. Başkanlık da bu talebi değerlendirilmek üzere Heyete ulaştırır. Heyet, talebi dilekçe ve eklerinde sunulan bilgiler ışığında değerlendirir ve kararını iki gün içerisinde verir. Elbette ki gerektiğinde Heyetin işverenden ek bilgi talep edebilmesi mümkündür. Mühürlerin geçici olarak sökülmesi kararı verilmesi halinde karar, Mülki İdare Amirine ve Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne bir yazı ekinde gönderilir. Mülki İdare Amiri, kararın kendisine intikalinden itibaren 24 saat içerisinde, belirtilen şartlarda ve süreyle çalışma yapılabilmesi için mühürlerin geçici olarak sökülmesini ve durumu belirtir bir tutanak düzenlenmesini sağlar ve düzenlenen tutanağın bir nüshasını işyeri dosyasına konulmak üzere ilgili il müdürlüğüne iletecektir. Mühürlerin geçici olarak sökülmesi talebinin uygun görülmemesi halinde karar, işverene intikal ettirilmek üzere gerekçesi ile birlikte ilgili İl Müdürlüğü’ne bildirilir. Bu arada Mühürler belirli bir süre için geçici olarak söküldüğünden Mülki idare amiri, mühürlerin söküldüğü süre sonunda işyerinin tekrar mühürlenmesini ve durdurma kararının uygulanmasına devam edilmesini sağlamak zorundadır.

Burada unutulmaması gerekli olan husus, Mühürlerin yalnızca işyerindeki eksikliklerin giderilmesi amacı ile sökülebileceğidir. Dolayısı ile işin durdurulduğu işyerinde çalışma, durdurma kararının kalkmasından önce hiçbir şekilde başlamayacaktır. İşveren yalnızca eksiklikleri gidermek ve yanlışlıkları düzeltmek amacı ile Mühürlerin sökülmesini talep edebilecektir.

 

4. İşin Durdurulması Kararının Kaldırılması

Elbette ki işyerlerinde işin durdurulması kararı geçici olması gereken bir karardır. Zira burada amaç üretimin sürekli olarak durdurulması ve işverenin çalışma hayatından çekilmesine neden olmak değil, işverenin gerekli önlemleri alabilmesi amacı ile kendisinin zorlanmasıdır. Bu zorlama ile işin durdurulmasına sebep olan hususları yerine getiren işveren, durdurma kararının kaldırılması için Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne yazılı olarak talepte bulunur. Durdurmaya sebep hususları gidermeye yönelik yapılan çalışmaları, alınan veya revize edilen iş ekipmanlarına ait bilgi, belge ve yeterlilik sertifikalarını, tedbirlerin alındığı bölgelerin fotoğraflarını ve işyeri risk değerlendirmesini içeren bir dosya talebin ekinde, aynı zamanda bu dosyanın elektronik ve benzeri ortama aktarılmış hali İl Müdürlüğü’ne sunulur. Burada amaç işin durdurulmasına neden olan tüm unsurların sürekli olarak ortadan kaldırılmış olduğunun işverence beyan edilmesidir.

İl Müdürlüğü, işverenden almış olduğu talebi aynı gün elektronik ve benzeri ortamda sunulan eklerle beraber Kurul Başkanlığı’na iletmekle görevlidir. Yine burada Kurul, söz konusu talebi Heyete iletir ve ilk Müfettiş Raporunda durdurma kararına neden olan hususların giderilip giderilmediği Heyet tarafından incelenerek, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren en geç 7 gün içerisinde olumlu yada olumsuz karar verilir.

İşin durdurulmasına sebep olan gerekçelerin artık ortadan kalkmış olduğuna ve işyerindeki faaliyetlerin tekrar başlayabileceğine karar verilmesi halinde karar, mülki idare amirine ve ilgili il müdürlüğüne bildirilir. Mülki idare amirince söz konusu kararın gereği kendisine intikalinden itibaren 24 saat içerisinde yerine getirtilmek durumundadır.

 

5. İşin Derhal Durdurulmasını Gerektirecek Acil Hallerin Varlığı

Yönetmelik hükümleri incelendiğinde her bir mercie gerekli kararları verebilmesi ve işlemleri uygulayabilmesi için çok kısa süreler öngörülmüştür. Dolayısı ile işin durdurulması kararının verilmesi ile kararın uygulanması arasında geçen süre oldukça kısadır. Ancak bazı durumlarda İş Müfettişi bu sürelerin dahi uzun olduğunu ve işyerindeki faaliyetlerin derhal durdurulması gerektiği kanaatine varabilir. Yine işin devamı halinde çalışanlar açısından geri dönüşü imkânsız hallerin varlığına hükmetmiş de olabilir. Çalışanların hayatı için tehlikeli olan husus, işin durdurulması kararının alınmasına kadar geçecek süre beklenmeden tedbir alınmasını gerektirecek nitelikte ise, tespiti yapan Müfettiş durumu İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’na derhal bildirerek, Heyet tarafından karar alınıncaya kadar geçerli olmak kaydıyla işin durdurulmasını ilgili mülki idare amirinden talep eder. Müfettiş tarafından durdurmaya gerekçe olan hususlar ile alınması gereken tedbirlerin niteliğini, işyerinin fiziki ve teknik özellikleri ile yapılan işin niteliği doğrultusunda mühürlemenin usul ve esaslarını belirten bir rapor düzenlenir. Raporun birer örneği en geç teftiş tarihini takip eden gün içerisinde ilgili Mülki İdare Amirine verilir ve Kurul Başkanlığı’na gönderilir. Mülki İdare Amiri’nce iş aynı gün, raporda belirtildiği şekilde, heyet tarafından karar alınıncaya kadar geçici olarak durdurulur.

Burada dikkati çeken husus, genel uygulamada işin durdurulmasını İş Müfettişinin önermesi ve Heyetin uygun görmesi iken, acil hallerin varlığında Heyetin karar verme süresine kadar başkaca bir merciin değerlendirmesine gerek kalmadan işin durdurulmasıdır. Zira İş Müfettişinin acil hal olarak tanımladığı durumda Mülki İdare Amiri işin durdurulmasını sağlamak zorunda olduğu gibi, konuya ilişkin bir görüş belirtme veya aksini uygulama yetkisine de sahip değildir. Tabii ki tüm bu hususlara Rağmen Heyet işin durdurulmasını uygun görmeme hakkına da sahiptir. Bu durumda da işin durdurulmasına son verilmesi gerekecektir.

6. İşin Durdurulması Kararına İşverence İtiraz Edilmesi

Hukuk devletinin en önemli ilkelerinden bir tanesi; idarenin yapmış olduğu işlemlere karşı yargı yolunun açık olmasıdır. İş Müfettişinin önerisi, Heyetin uygun görmesi ve Mülki idare Amirinin yerine getirmesi ile tamamlanan işin durdurulması süreci de bir idari karar ve uygulama mekanizmasıdır ve bu konu ile ilgili de işveren tarafından yargı yoluna başvurulabilecektir. İşin durdurulması kararının çıkması halinde bu karara karşı işverenin yerel iş mahkemesinde, bu kararın yerine getirildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde itiraz hakkı bulunmaktadır. İş mahkemesine itiraz işin durdurulması kararının uygulanmasını durdurmaz. Mahkeme itirazı öncelikle görüşür ve altı iş günü içinde karara bağlar. Söz konusu kararlar kesindir ve bu konuda ayrıca bir itiraz mercii bulunmamaktadır.

 

7. İşin Durdurulduğu Yerde Çalışan Kişilerin Ücret ve Diğer Özlük Haklarının Durumu

Bir işyerinin tamamında veya bir kısmında işin durdurulması kararı, hem çalışan kişilerin sağlığını korumak ve tehlike arz eden bir yerde çalışmaları neticesinde bir kaza olayına maruz kalmalarını önlemek, hem de gerekli çalışma şartlarını sağlamayan ve çalıştırdığı işçileri tehlikeye maruz bırakan işvereni bir anlamda cezalandırmak için uygulanan bir müeyyidedir. Her ne kadar işin durdurulmasının esas amacı çalışanları korumak ise de; ikinci etkeni göz ardı etmek mümkün değildir. Ancak işin durdurulması sırasında o işyerinde çalışan kişiler çalışamaz duruma gelmektedirler. İşte bu noktada Yönetmelik hükümleri ile işveren, işin durdurulması sebebiyle işsiz kalan çalışanlara ücretlerini ödemekle veya ücretlerinde bir düşüklük olmamak üzere meslek veya durumlarına göre başka bir iş vermekle yükümlü tutulmuştur. Dolayısı ile işveren, işçilerini istediği ve şartları elverdiği takdirde yine niteliklerine uygun bir işte çalıştırabilecek, ancak her halükarda ücretlerini ödeyecektir. Burada kanun koyucu, işverenin hatasından dolayı o işyerinde çalışan işçilerin özlük hakları açısından zarar görmelerini önlemeye çalışmıştır. Hakkaniyet ilkesi açısından uygulamanın son derece yerinde olduğunu vurgulamak gerekir.

 

Sonuç ve Değerlendirmeler

Çalışma hayatı; sahip olduğu riskler ile birlikte pek çok yaşamsal tehlikeyi içinde barındırır. Bu tehlikeleri önleme konusunda da başta işverenlere olmak üzere çalışan kişiler ve ilgili Kamu Kurumlarına önemli görevler düşmektedir. Bu görevlerin yerine getirilmemesi halinde de çalışan kişiler açısından hayati tehlikeye varan riskler ortaya çıkmaktadır. Bu risklerin bir kısmı her türlü işyerinde gerçekleşebilecek nitelikte iken, bazıları da yalnızca belirli ve çok tehlikeli olarak adlandırılan işkollarına has olarak ortaya çıkmaktadır.

30.03.2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan “İşyerlerinde İşin Durdurulmasında Dair Yönetmelik” hükümleri, çalışanların yaşamı açısından tehlike arz eden durumların tespit edilmesi ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde risk değerlendirmesinin yapılmaması halinde bir İş Müfettişinin tespiti ve üç İş Müfettişinden oluşan Heyetin kararı halinde işyerinin tamamında veya ilgili bölümünde işin durdurulması durumunu düzenlemiştir. Bu düzenlemenin kısa vadede olmasa bile orta ve uzun vadede ülkemizi iş kazalarının önlenebilmesi ve özellikle ölümlü iş kazalarının azaltılması konusunda önemli rol oynayacağı düşünülmektedir. Elbette ki düzenleme kadar bu düzenlemelerin kararlılıkla uygulanması da ayrıca önem arz etmektedir.

 

09 Ağustos 2013

Oğuz MÜLAYİM

Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi

Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bilim Uzmanı

oguzmulayim@hotmail.com

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder